Kanser ameliyatlarının yanı sıra obezite ameliyatlarının da yapıldığını söz eden Op. Dr. Murat Can Mollaoğlu, “Hastanemizde kanser ameliyatları ve obezite ameliyatları yapmaktayız. Bu hastalarımızın tedavilerini inançlı bir biçimde hastanemizde gerçekleştirmekteyiz. Hastanemizde daha evvel hiç yapılmayan obezite cerrahisi ameliyatlarını yapmaya başladık. Obezite, hastalarımız için her ne kadar estetik bir telaş oluştursa da bizim en çok ilgilendiğimiz obezitenin yol açabileceği hastalıklardır. Biz obeziteyi bir hastalık olarak görüyoruz. Bu hastalığı tedavi etmek için uğraşıyoruz, hastaların estetik tasalarını gidermek için uğraşmıyoruz” dedi.
Play Video
VÜCUT KİTLE İNDEKSİ 35 ÜZERİ OLMALI
Op. Dr. Mollaoğlu, beden kitle indeksini sağlayamayan hastalara ameliyat önermediklerini belirterek, “Bizim hasta kümemiz bu hastalığı, ameliyatı araştırıp geliyor. Hasta kendi teşhisini biliyor, obez olduğunu biliyor, kilo vermek istiyor ve bize ameliyat olmak için geliyor. Bu hastalar ameliyat olmak için ameliyat olmuyorlar, zayıflamak istedikleri için ameliyat oluyorlar. Alışılmış ki biz hastanın beyanına nazaran ameliyat kararı almıyoruz. Hastayı ameliyat edebilmek için belli şartlarımız, kriterlerimiz var. Hastanın en çok ilgilendiğimiz durumu beden kitle indeksidir. Hastaları opere edebilmemiz için beden kitle indeksi 35 yahut üzerinde olması, hipertansiyon ve şeker üzere eşlik eden bir hastalığının olması yahut beden kitle indeksinin 40’ın üzerinde olması gerekmektedir. Bu kıymeti sağlayamayan hastalara zati ameliyat önermiyoruz. Bunun dışındaki hastalar için de alternatif prosedürler mevcut” halinde konuştu.
“BOTOKS VE MİDE BALONU SÜRECİ BİR CERRAHİ ALTERNATİFİ DEĞİLDİR”
Botoks ve mide balonu uygulamalarını anlatan Op. Dr. Mollaoğlu, “Son vakitlerde bilhassa Türkiye’de popülaritesi gitgide artmakta olan botoks ve mide balonu süreçleri uygulanabilir. Bu süreçler beden kitle indeksi 27-35 ortasında olanlar için yapılabilmektedir. Unutulmamalıdır ki ne botoks ne de mide balonu süreci bir cerrahi alternatifi değildir. Cerrahi uygulanabilecek hastaya bu süreçleri uygulamak yanlışsız bir yaklaşım değildir. Cerrahi endikasyonu olan hastayı cerrahiden öbür zayıflatacak bir formül yoktur. Ama bazen morbit obez ve ultra morbit obez hastalarımızın ameliyatları zorlaşabileceği için ameliyat biraz zayıflayabilmeleri için bu süreçleri uygulayabiliyoruz. Bu süreçleri ameliyata hazırlamak için yapıyoruz” dedi.
“HASTALARIMIZI BİR GÜN ÖNCESİNDE HASTANEYE YATIYORUZ”
Ameliyat sürecinde bahseden Op. Dr. Mollaoğlu, “Hastalarımıza ameliyat kararını multidisipliner bir çalışma sonrasında alıyoruz. Beden kitle indeksi cerrahiye uygun hastaları, kendi oluşturduğumuz bir şurada tartışmak üzere sunuyoruz. Bu heyetimizde endokrin ve metabolizma hastalıkları tabibi, psikiyatri tabibi, anestezi tabibi ve genel cerrahımız yer alıyor. Bu hastaların beden kitle indeksi uygun olmasına karşın, psikiyatrik ve endokrinolojik olarak ameliyata hazır olup olmadıklarını inceliyoruz. Endokrin uzmanlarımız hastalarımızın 6 aylık bir zayıflama tedavisinden sonra kilo veremiyorsa cerrahi olması gerektiğini düşünüyorlar. Psikiyatri uzmanlarımız da bu hastaların daha evvel geçirmiş olduğu psikiyatrik bir sorun olup olmadığını araştırıyorlar. Kendi ortamızda bu hastaların ameliyat olmalarında bu sakınca görmedikten sonra hastayı operasyon için yatırıp hazırlığa başlıyoruz. Hastalarımızı bir gün öncesinde hastaneye yatıyoruz. Sonraki gün ameliyatlarını gerçekleştiriyoruz. Ameliyat ortalama 1-1,5 saat kadar sürüyor. Ameliyat sonra da hastalarımızı 3 gün servisimizde takip ediyoruz. 3 günün sonunda çekmiş olduğumuz bir sinema sonrasında, ameliyatımızın hoş geçtiğine karar verdikten sonra hastanın taburculuğunu planlıyoruz ve hastamızı taburcu ediyoruz. Bu etaptan sonra devreye bir de diyetisyenimiz giriyor. Diyetisyen eşliğinde hastanın beslenmesini planlıyoruz. Hastayı 1’inci, 3’üncü, 6’ncı ayda ve 1 yıl sonunda denetime çağırıyoruz” dedi.
“YÜRÜYÜŞ YAPMALARINI İSTİYORUZ”
Hastaların operasyondan sonra yapması gerekenleri sıralayan Op. Dr. Murat Can Mollaoğlu kelamlarını şöyle tamamladı: “Hastamızın ameliyat sonrasında asgarî müddette olağan hayatına dönmesi için elimizden geleni yapıyoruz. Hastalarımız olağan hayatına buradan taburcu olduktan sonra dönebiliyorlar. Ancak kendi yaptıkları işe nazaran kimi kısıtlamalar getiriyoruz. Örneğin opere olmuş her hastada olduğu üzere hastanın 6 ay boyunca ağır kaldırmamasını istiyoruz. Bunun dışında günlük tüm işlerini yerine getirebileceklerini söylüyoruz. Ayrıyeten birinci 1 ay fırsat buldukları her an yürüyüş yapmalarını istiyoruz. 1 ay boyunca ağır spor yapmamalarını istiyoruz. Birinci ay dolduktan sonra bilhassa yüzme ve ağır olmamak koşuluyla tüm sporları öneriyoruz. Makul bir mühlet sonra kilo verecekleri için hastada sarkmalar olabiliyor. Bu sebeple sıkılaşmaları için spor öneriyoruz. Ameliyattan 1 ay sonra olağan hayatlarına büsbütün dönebiliyorlar.”