İnsanları şad etme eforu, bireylerin kendi refahları ve huzurları yerine, oburlarının muhtaçlıklarını ve dileklerini önceliklendirme eğilimidir. Bu gayrete sahip bireylerin öncelik sıralamaları fonksiyonel olmayabilir. Bireyler öncelikle kendi istek ve gereksinimlerini karşılamalıdır. Ancak insanları şad etme gayreti olanlar, diğerlerinin isteklerini daha ön planda fiyatlar.
Bu durum onaylanma isteğinden, reddedilme dehşetinden yahut düşük benlik hürmetinden kaynaklanabilir. Diğerlerini keyifli etmek, insanların kendilerini daha düzgün hissetmelerine ve olumlu bağlar kurmasına yardımcı olur. Ayrıyeten, diğerlerinin memnunluğunu görmek ve onlara yardımcı olmak da kişinin kendisini düzgün hissetmesini sağlayabilir. Zira toplumsal ilgilerde ahenk ve kabul değerlidir.
Başkalarını mutlu etmeye çalışmanın çoka kaçması yahut yalnızca diğerlerinin beğenisini kazanmaya odaklanmak kimi olumsuz sonuçlara yol açabilir. Kişi kendi muhtaçlıklarını ihmal edebilir, hudutlarını koruyamayabilir, daima onay muhtaçlığı arayabilir, duygusal olarak tükenebilir, çarçabuk manipüle edilebilir.
Başkalarını mutlu etmeye çalışırken kendi hudutlarımızı göz önünde bulundurmak ve sağlıklı bir istikrar kurmak hayli değerlidir.