Doç. Dr. Meryem Keçeli Başaran, çocuklarda kabızlığın son 10 yılda daha sık görüldüğünü söyleyerek ikazlarda bulundu.
Çocuklarda kabızlık, dışkının seyrek, sert, güç ve büyük olması biçiminde tanımlanır.
Çocuk Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Başaran, son 8 haftada günde bir defadan az yahut haftada bir seferden fazla dışkı kaçırma, dışkıyı tutma, ağrılı dışkılama üzere belirtilerin iki yahut daha fazlasının bir ortada olmasının ‘kronik kabızlık’ olarak isimlendirildiğini anlattı.
Doç. Dr. Meryem Keçeli Başaran, “Çocuk sıhhati ve çocuk gastroenteroloji polikliniklerine gelen hastaların yüzde 5-25’i kabızlık şikayetiyle başvuruyor” dedi.
KRONİK KABIZLIK ÇEŞİTLİ SIKINTILARA NEDEN OLABİLİR
Doç. Dr. Başaran, uzun süren kabızlığın çocuklarda karın ağrısı, iştahsızlık, kilo kaybı, kusma, gaz, anal fissür, tuvaleti reddetme, idrar ve dışkı kaçırma üzere sıkıntılara yol açabileceğini belirtti.
LİF ALIMINA VE SIVI TÜKETİMİNE DİKKAT
Doç. Dr. Başaran, kronik kabızlığın nedenleri ortasında beslenme ve tuvalet alışkanlığıyla ilgili faktörlerin kıymetli olduğunu vurguladı.
Doç. Dr. Başaran, “Anne sütü alan bebeklerde kabızlık enderdir. Fakat, ek besine geçişle birlikte kabızlık riski artar. Çocuklarda inek sütü ve pirinçli mamalar, liften yoksul beyaz ekmek, makarna ve mantı üzere besinler kabızlığa neden olabilir. Kâfi sıvı tüketilmemesi de dışkının sertleşmesine ve kabızlığa sebep olabilir. Ayrıyeten, seyahat, kreş yahut okul üzere çocuğun alışkanlıklarını değiştiren durumlar da kabızlığı tetikleyebilir.” dedi.
BAZI HASTALIKLAR DA KABIZLIĞA YOL AÇABİLİR
Doç. Dr. Başaran, kabızlığın diğer hastalıkların belirtisi olabileceğini de hatırlattı. “Hastaların yüzde 3-5’inde kabızlığa sindirim sistemiyle ilgili hastalıklar neden olabilir. Bunlar ortasında tiroit hastalıkları, şeker hastalığı, çölyak hastalığı, nörolojik hastalıklar, doğumsal bağırsak sıkıntıları, ameliyat geçmişi üzere durumlar sayılabilir. Çocuklarda kronik kabızlıktan korunmak için kâfi sıvı ve lif alımına ihtimam gösterilmelidir“ dedi.
Doç. Dr. Başaran, çocuklarda kabızlığın son 10 yılda artan bir sorun olduğunu belirtti.
Doç. Dr. Başaran, “Çocuk sıhhati ve çocuk gastroenteroloji polikliniklerine gelen hastaların değerli bir kısmı kabızlık şikayetiyle geliyor. Bunun sebepleri ortasında beslenme alışkanlıkları, kâfi sıvı tüketmeyişi, tuvalet eğitimi ve hareketsizlik sayılabilir” dedi.
LİF VE SIVI TÜKETİMİNE İHTİMAM GÖSTERİN
Kabızlığın önlenmesi ve tedavisinde lifli ve sıvı içeriği yüksek beslenmenin çok değerli olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Başaran, şöyle devam etti:
“Çocuklara paketli ve işlenmiş besinler yerine meyve ve zerzevat yüklü bir diyet uygulanmalıdır. Elma, kuru incir, avokado, kuru erik, kuru kayısı, hurma, keten tohumu, chia tohumu, yeşil fasulye, ıspanak, barbunya ve tam buğday ekmeği üzere lifli besinler kabızlığı önlemeye yardımcı olur. Ayrıyeten her gün en az 30 dakika yürüyüş yahut idman yapılmalıdır.
SABAH AÇ KARNINA BALLI SU İÇİN
Çocuklarda kabızlık tedavisinde beslenmenin yanı sıra sıvı tüketiminin de artırılması gerektiğini söyleyen Doç. Dr. Başaran, şu tekliflerde bulundu:
“Sabah aç karnına ballı su yahut ılık su içmek kabızlığa uygun gelir. Günlük beslenmeye kuru kayısı, kuru erik üzere lifli besinler eklenmelidir. Her gün 4 porsiyon meyve yahut zerzevat tüketilmelidir. Elma ve salatalık üzere lifli besinler kabuklarıyla birlikte yenmelidir. Yemek ortalarında fındık, fıstık üzere kuruyemişler çiğ olarak tüketilmelidir. Yulaflı ve tam tahıllı besinler kahvaltıda yahut öbür öğünlerde tercih edilmelidir. Bağırsak florasını desteklemek için kefir, yoğurt, peynir üzere fermente eserler tüketilmeli ve bunlara kayısı, erik, incir üzere meyveler yahut ıspanak üzere sebzeler katılmalıdır.”
PASTA, KEK VE BÖREKTEN UZAK DURUN
Kabızlığa neden olabilecek besinlerden kaçınılması gerektiğini de hatırlatan Doç. Dr. Başaran, “Kabızlık tedavisinde işlenmiş, paketli besinlerden uzak durmak kıymetlidir. Beyaz ekmek yerine tam tahıllı yahut çavdarlı ekmek seçilmelidir. Çocukların sevdiği makarna tam buğdaylı yahut sebzeli olarak tüketilmelidir, lakin porsiyon denetimine dikkat edilmelidir. Pirinç unu ve nişastalı besinler, pasta, kek, börek, çörek, simit, bisküvi üzere besinlerden kaçınılmalıdır. Kabızlığı artırabilecek meyvelerden çilek, muz, elma, kızılcık az tüketilmelidir. Sebzelerden patates ve havuç da kabızlığa yol açabilir” dedi.
TEDAVİYE ERKEN BAŞLANMALI
Çocuklarda kabızlığın çoğunlukla diyet, sıvı ve tuvalet alışkanlığıyla ilgili olduğunu ve bu formda tedavi edilebileceğini söyleyen Doç. Dr. Başaran, “Ancak bu tedavilere karşılık vermeyen ve tuvalet korkusu gelişen hastalara ilaç tedavisi de verilebilir. Ailelerin 2-4 yaş ortası çocuklarda kabızlık tedavisinin uzun sürebileceğini ve sabırlı olmaları gerektiğini bilmeleri gerekir.” dedi.