Uçakla Avustralya’ya yapılan neredeyse tam günlük bir yolculuk, gözünüze uzun mesafeli bir uçuş gibi görünebilir. Ancak bir kırlangıcın uçuşuyla karşılaştırıldığında oldukça önemsiz kalacağını söyleyebiliriz.
Sadece birkaç saatlik yolculuklar bile çoğumuz için huzursuzluk verici olabiliyor ve bir araç içinde oturmak rahatsız edici bir durum haline gelebiliyor. Bir de havada kalabilmek için kollarınızı 10 ay boyunca yanlarda tutmanız gerektiğini düşünün… İşte o zaman kırlangıçların rekor kıran uçuşlarının ne kadar etkileyici olduğunu fark edeceksiniz.
Galli ornitolog Ronald Lockley, 1970’lerde kırlangıçların böyle bir performans gösterebileceğini öne sürmüş olsa da, İsveç’teki Lund Üniversitesi’nden bir grup araştırmacının 2016 yılındaki incelemelerine kadar bu teori doğrulanamadı. Ekip, bu uçuşu doğrulamak için 13 yetişkin kırlangıç kuşunu takip etti ve uçuş aktivitelerini kaydetmek için ivme ölçerli küçük veri kaydediciler ve yerlerini tespit etmek için ışık seviyesi sensörleri ile kuşları etiketledi. Kuşlardan bazıları, kışın İsveç’ten Sahra’nın güneyine göç edip geri dönerken birkaç yıl boyunca izlendi.
Sonuçlar, uzun süredir şüphelenildiği şekilde kırlangıçların zamanlarının çoğunu havada geçirdiğini ortaya çıkardı. Takip edilen kuşlar yılın yalnızca iki ayı boyunca sürekli olarak karada kaldı. Geriye kalan 10 ayda, nadiren kısa molalar verebilseler de, zamanlarının yüzde 99,5’inden fazlasını uçarak geçirdiler.
Kırlangıçlardan üçü, göçleri boyunca 10 ayın tamamında havadaydı. Bu küçük kuşların yalnızca 40 gram ağırlığında oldukları düşünüldüğünde özellikle etkileyici bir başarı.
Araştırmacılar, uzun mesafe yolculuk yapanlarla mola verenler arasındaki farkın tüyleri olabileceğini söylüyor. Mola vererek karaya konan kuşların kanat tüyleri değişmemişti, ancak tüm süre boyunca havada kalanların tüyleri dökülmüş ve yeni uçuş tüyleri çıkmıştı.
Araştırma yazarı Anders Hedenström, o dönemde yayınlanan bir bildiride, “Tüy döküp dökmemeleri, genel durumlarında veya parazit yüklerinde küçük farklılıklara işaret edebilir ve tür içindeki kuşların uçuş davranışlarını açıklayabilir” dedi.
Kırlangıçların bu kadar uzun süre hava kalmalarının sırrı ise uzun uçuşları sırasında nispeten daha az enerji harcayacak şekilde adapte olmalarında yatıyor. Hedenström, Nature ile yaptığı görüşmede “Kırlangıçlar, aerodinamik vücut şekilleri ve uzun ve dar kanatlarıyla, düşük maliyetle kaldırma kuvveti üreten çok etkili uçucular haline geldi” dedi ve devam etti: “Bu onların daha az enerji kullanmalarına yardımcı oluyor ve havadaki böcekler sayesinde bir enerji desteği alabiliyorlar.
Yine de, kırlangıçların bu uzun uçuşlar sırasında uyuyup uyumadığı veya tam olarak nasıl bir sistem geliştirdikleri henüz bilinmiyor.
Çalışma Current Biology’de yayınlandı.