Günümüzdeki pek çok teknolojinin temelinde bataryalar veya piller yer alıyor. Ancak piller, çok seçici olabiliyor ve aşırı sıcak veya soğuk havaları sevmiyorlar. Bir en iyi çalışma sıcaklıkları bulunuyor ve havanın iki uçtan birine doğru ilerlemesi durumunda bu ideal sıcaklığı bilmek önem kazanıyor.
Piller, kimyanın etkileyici bir uygulaması sayesinde talep üzerine elektriği depolar ve serbest bırakır. Şarj edildiklerinde enerjiyi kimyasal potansiyel enerji olarak depolarlar. Kullanım sırasında, kimyasal reaksiyonlar bu enerjiyi elektrik olarak serbest bırakır ve cihazlar için güç sağlar. Daha da önemlisi, telefonlarda, tabletlerde ve diğer birçok cihazda bulunan lityum iyon piller gibi pillerin en iyi çalışma sıcaklığı 15–35°C’dir. Bu aralığın ötesinde çalışmaları tehlikeli hale gelir.
Belirtildiği üzere pillerin temelinde, potansiyeli elektriğe dönüştüren kimyasal reaksiyonlar yer alır. Bu kimyasal reaksiyonlar sıcaklığın artmasıyla hızlanıp, sıcaklığın azaltılmasıyla yavaşlayabilir. Bu, elektriksel reaksiyonun (ve dolayısıyla deşarjın) daha yüksek sıcaklıkta daha hızlı, daha düşük sıcaklıkta daha yavaş olduğu anlamına gelebilir. Ancak sorunlar burada bitmiyor.
Aşırı sıcak ve piller
Sıcaklığın bir fonksiyonu olarak dikkate alınması gereken bir de iç direnç bulunur. Bazı pillerde iç direnç oda sıcaklığında en düşük seviyede olduğundan sıcaklık çok yükseldiğinde direnç artacaktır. Bu, daha hızlı reaksiyonu dengelemenin ve istikrarlı bir çıktı üretmenin bir yolu gibi görünebilir ancak durum her zaman böyle değildir. İç direnç daha fazla ısı üretilmesine sebep olarak, pilinize ciddi şekilde zarar verebilecek bir şekilde işlerin daha da kontrolden çıkmasına yol açabilir.
Bazı açılardan daha yüksek bir sıcaklık daha iyi bir performans yaratabilse de, aynı zamanda pillerin daha hızlı yaşlanmasına, yani kullanım ömürlerinin kısalmasına sebep olur.
Aşırı soğuk ve piller
Ancak, yukarıda belirttiğimiz gibi, pillerinizi soğuk tutmak da ideal bir çözüm değildir. Cep telefonu gibi ısıyı verimli bir şekilde dağıtamayan, pille çalışan bir cihazınız varsa, soğuk bir kış gününde, bunaltıcı bir yaz gününe göre daha iyi performans fark edebilirsiniz. Ancak bu, soğuğun daha iyi olduğu anlamına gelmez.
Daha yavaş bir kimyasal reaksiyon, daha az elektrik akımı anlamına gelir ve daha düşük sıcaklıkla iç direnç artar, bu da daha az akım anlamına gelir. Yani gerçekten soğuk hava, örneğin otomobillerin aküsünü kullanılamaz hale getirebilir. Bu yüzden otomobil aküleri, genellikle motorun soğuk çalıştırılması için üretebileceklerini garanti ettikleri minimum akımla birlikte gelir.
Lityum iyon piller, suyun donma noktasının altında deşarj kapasitesinin önemli ölçüde azalması ve pillerin genel olarak daha az aktif olması nedeniyle zayıf bir performans sunacaktır.
Pilleri kullanırken sıcaklık üzerinde tam bir kontrole sahip olamayabilirsiniz, ancak depolarken daha fazla seçeneğiniz olacaktır. Bunları nemden ve doğrudan güneş ışığından uzak, serin ve kuru bir yerde saklayın.