“Bu macera yaklaşık 5 ay evvel başladı. Döneme başlamadan evvel görüşmelerimiz oluyordu. Futbolu bıraktığımda aslında biraz ailemle vakit geçirmek istiyordum. 1-2 sene ailemle dolu dolu vakit geçirme imkanı yakaladım. Zira yaklaşık 23-24 yıldır daima bu işin içinde olup, daima en üst düzeyde yapmaya çaba gösterdiğimiz için hem baş olarak hem de beden olarak çok yıpranmıştım. Birkaç sene dinlendikten sonra doğal teklifler de vardı lakin ben ivedi etmek istemedim.
‘PROJEYE BODOSLAMA DALDIK’
Yurtdışında başlamak doğal ki amaçlarımızdan biriydi. Bu türlü hoş bir proje geldi. Biz de tabiri caizse bu projeyi değerlendirdik ve bodoslama daldık diyelim. Güzel ki de o denli yapmışız. Şu an hoş bir oluşumun içerisindeyiz. Alışılmış ki ıstıraplar var lakin bu ezaları çözmek için de elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Burada başlamak kısmetimizde varmış. Âlâ ki de burada başladım.
‘FUTBOLCULUK DAHA KOLAY’
Katiyen futbolculuk daha kolaydı. Futbolcuyken yalnızca kendinizin ve ekibinizin performansından sorumlusunuz. Daima kendinizi denetim etmek zorundasınız fakat teknik yöneticilik kısmına geldiğiniz vakit kulüpte tabiri caizse muhasebecisine kadar her şeyi denetim etmek zorundasınız. Zira bütün beşerler sizin gözünüzün içine bakıyor ve sizden gelecek başarıyı bekliyor. Çalışanlarla birlikte aile olabiliyorsanız zati bir biçimde başarıyı yakalıyorsunuz. Onun için işin teknik kısmı çok daha sıkıntı. Çok uykusuz gecelerimiz oluyor. Futbolculuğun değerini bilmek lazımmış diyebilirim.
‘NAZARA İNANAN BİR İNSANIM’
Ben nazara inanan bir beşerim. Aslında maça çıkmadan evvel baya konuşmuşlardı yenilmezlik serimizi. Ben de içimden sanki bir kaza olur mu tümseğe gelmeyelim diye söylüyordum. Bu hafta kaybettik lakin çok düzgün oynayarak kaybettik. Orada hakem de orta ara maçın önüne geçecek hareketlerde bulundu. Birtakım ufak kusurlarla maçın o skora gelmesinde hisse sahibi diyebilirim lakin olsun biz de bu yenilgiden büyük dersler çıkartacağız. Bu da bizim nazarlığımız olsun. Artık tekrar yenilmezlik serisi elde etmek için uğraş göstereceğiz.
ŞAMPİYONLUK İDDİASI
Ben hayatım boyunca maksadı olmayan hiçbir gemiye binmedim. Şayet bir yerde çalışıp gayret ediyorsam o işin hakkını vermek zorundayım. Daima birlikte buradaysak hepinizin şampiyonluğa inanmasını istiyorum demiştim. Tahminen oyuncularım ortasında bunu komik karşılayan ya da ‘hoca hayal mi görüyor?’ diyen de olmuştu. Zira biz baktığımızda Romanya Ligi’nde bütçe olarak daha düşük düzeyde olan 2-3 ekipten biriyiz. Fakat artık oyuncularım kimi şeyleri artık çok daha yeterli anladılar. Bunun sebebi de göstermiş oldukları 10 haftalık performanslarıydı. Şu an onlar da çok inanmış durumdalar. Mali açıdan kulübün birtakım sıkıntıları olduğu için bu bize vakit zaman yansıyor. Biz elimizden geldiğince alanda kalmaya çalışıyoruz ve işimizi en güzel formda yapmaya çalışıyoruz. Bu yılki maksadımız birinci 6 içerisinde bitirip play-offlara kalıp şampiyonluğa oynayan bir ekip yapmaktı. Şu an hedeflediğimiz doğrultuda da gidiyoruz.
‘HARWARD’I BİTİRSEK BU KADAR ZORLANMAZDIK’
Biz çok büyük bir risk aldık lakin yeterli ki de o riski almışım. Zira yaşanılabilecek her şeyi yaşadık zorluklar manasında bahsediyorum. Hoş ve keyifli olan birden fazla şeyi yaşadık. Deneyim ile ilgili bana çok şey kattı diyebilirim. Harward Üniversitesi’ni bitirecek olsak bu kadar zorlanacağımızı düşünmüyorum tahminen. (gülerek)
‘OYUNCULARIM SÜPER LİGİ TAKİP EDİYORLAR’
Bu sene ben Harika Lig’i çok takip edemiyorum. Ağır bir maç temposundayız. Meskende olduğumuz devirlerde maç özetlerine bakma imkanımız oluyor. Ancak genelde maç skorlarını bana oyuncularım söylüyor. Çok takip ediyorlar ve ligimizi çok seviyorlar.
Giderken oyun üslubunu çok araştırdım doğal. Gidince oyun biçimi çok hoşuma gitti zira oyun çok fazla durmuyor orada. Benim de en çok istediklerimden biri oyunun durmaması. Dünyanın önde gelen liglerine baktığımızda oyun kalitesinin en üst düzeyde olmasının sebebi oyunun çok fazla durmaması. Aslında burada da değişmesi çokta sıkıntı değil. İşinizi yanlışsız yapıp, profesyonelce çalıştığınız vakit her şey değiştirilebilir. Vakitle umarım biz de bu düzeye geçeriz.
‘SEMİH İNANILMAZ ÖZELLİKLERİ OLAN BİR OYUNCU’
Ben Semih Kılıçsoy’u Beşiktaş’ta oynadığım devirlerde alt yapı maçlarında izliyordum. O vakitlerde da çok beğendiğim bir oyuncuydu. Bence inanılmaz özellikleri olan bir oyuncu. Semih’in sabretmesi gerekiyor. Oynamamak bir oyuncu için her vakit çok berbat bir şeydir. Semih bence bunu başa takmamalı. O formayı bir daha nasıl alırım diye düşünmeli. Semih’in bende farklı bir yeri var. Canlı izlerken de hayran kaldığım bir oyuncuydu.
‘LUCESCU İLE GÖRÜŞÜYORUZ’
Lucescu ile telefonda görüşüyoruz. Maçlar hakkında konuşuyoruz. Bazen maçlarımızı izlediğinde hem kadro performansı hem oyuncular hakkında sohbet etme fırsatımız oluyor. Onunla da ulusal grupta çalıştığım bir periyot vardı. Benim için çok özel hocalardan, özel insanlardan bir tanesi. Onun bilgileri, deneyimleri bizim için değerli.
Hayatta her şey olabilir.13-14 yaşıma gittiğimde benim de çok büyük hayallerim vardı. Bu meslekte benim edindiğim en büyük deneyim olmayacak diye bir şeyin olmaması. Şayet isterseniz her şey mümkün. 3 büyüklerde şampiyon olmuş futbolcu rekorumu teknik yöneticilikte de kırarsam benim için farklı bir onur olur. Bu rekoru kıran Mustafa Denizli hocamız var aslında. Biz bunu 4’e çıkartalım, Mustafa hocayı geçmemiz gerekiyor. (gülerek)
‘PREMIER LİG HAYALİM’
Premier Lig benim hayalim. Oynarken de söylerdim Premier Lig’de oynamazsam gözüm açık gideceğim diye. 1-2 sene orada oynamak isterdim. Futbolcu olarak gidemedim ancak teknik adam olarak çok gitmek istiyorum. Romanya’da çok fazla tenkit yok. Haftanın her günü spor programı var alışılmış. Fakat futbolcuların başı daha rahat oluyor. Bizim ülkemizde çok fazla spor programı var ve çok fazla bilgi ortada dönüyor. Bunu da biraz aşağı çekmek gerekiyor. Herkes spor biliyor derler ya. Bir restoranda yemek deseniz dahi herkesin bir fikri var bunu söylüyor ve bunu emin bir biçimde söylüyorlar.
‘ÖRNEK ALDIĞIM KİŞİ UNAI EMERY’
Çok fazla büyük antrenörle çalıştım. Hepsinden birer modül almaya çaba gösterdim. Bazen aldıklarımı saha içinde ve dışında kullanıyorum. Örnek aldığım kişi ise Unai Emery. Benim hayatımda çok büyük bir yeri var. İnanılmaz bir iş disiplini, ahlakı var kendisinde. Benim çalıştığım nadir teknik adamlardan bir adedidir. Çalışma biçimini örnek aldığım biridir. Türk teknik yönetici olarak Çanakkale’de aşikâr bir düzeye gelmem için çok çalışan hocalarım vardı. Mustafa hoca ve Yusuf İncedal bunlardan bir tanesiydi. Fatih Terim benim için başkadır. Zira ulusal ekipte oynamama birinci sebep olmuş ve çok hürmet duyduğum teknik yöneticilerden bir tanesi. Emery’nin de bende çok fazla emeği oldu. Tüm çalıştığım teknik yöneticilerle çok büyük yaşanmışlıklarım var olağan ki.
