İŞTE MEHMET TOPAL’IN AÇIKLAMALARI
“Üç büyüklerin Avrupa’daki muvaffakiyetleri ne olur sizce?”
G.Saray ve F.Bahçe birinci 8’in içinde olabilir. Zira güçlü bir takıma sahipler. Hatta Okan Hoca ve Mourinho, istedikleri oyunu ikinci yarıya kadar oturturlarsa bence yarı final, hatta finale çıkma imkânları bile olabilir.
“Süper Lig’i takip etme imkânın oluyor mu?”
Çok ağırım, yalnızca özetlere bakıyorum. Skorları bana oyuncularım söylüyor. Çok takip ediyorlar ve ligimizi çok seviyorlar. Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş bence bütçelerinin çok üstüne çıkarak önemli takımlar kurdular. Umarım ilerleyen yıllarda bunların düşüncelerini çekmezler. F.Bahçe yeni bir ekip oluşturdu. Ahenk sürecini atlatmaları gerekiyor. G.Saray’ın uzun yıllardan beri oturmuş bir takımı var. Yaptıkları birkaç transferle çok daha güçlü oldular. Beşiktaş da dönem başından bu yana düzgün bir futbol oynuyor. Şampiyonluk yarışı bu üç grup ortasında geçecek üzere duruyor.
‘HOCA HAYAL KURUYOR’ DİYENLER OLMUŞTUR”
İlk 2 maçını kazanamayan Petrolul, sonra üst üste 9 müsabakasını kaybetmedi. Bu dönüşüm nasıl oldu?
Aslında başlangıç bizim için düşünceliydi. Transfer tahtamız kapalıydı. Aldığımız oyuncuları oynatamamak, çalışma müsaadelerini beklemek, tahtanın açılmaması bizi bayağı yıpratmıştı. Mevcut takımdaki futbolcular, eksiksiz bir profesyonellik gösterdiler ve o süreçten en az hasarla çıktık.
“Göreve gelirken küme düşmemek olan ekibin gayesi yakalanan muvaffakiyetle nereye evrildi?”
Dürüst olmak gerekirse birinci gittiğimizde konuşmalar daima küme düşmemek istikametindeydi. Lakin ben oyuncularımdan farklı bir şey istedim. Bu gayesi unutmalarını söyledim. Birinci yaptığımız toplantılarda, ‘Hep birlikte buradaysak hepinizin şampiyonluğa inanmasını istiyorum. Bu ekip şampiyonluğa oynayacak’ demiştim. Zira hayatım boyunca en büyük maksat neyse çabamız de o istikamette olmuştur. Daha da ileri giderek söylüyorum ‘Hoca hayal mi görüyor? ‘ diyen de olmuştur. 3 haftadan sonra performansımız bizi gaye koyma noktasına getirdi. Şu an onlar da muvaffakiyete çok inanmış durumdalar.
“BÜYÜK KONUŞMAMAYI ÖĞRENDİM”
Hoca olarak mesleğimi Avrupa’da sürdürmek istiyorum. Futbolcuyken de “Avrupa’da bırakacağım” diye gitmiştim. Sonra Türkiye’ye dönmek nasip oldu. Futbolda büyük konuşmamak gerekiyor!
“Türkiye ile ilgili meslek planlamanız var mı?”
“Ya da amacınız… Doğal ki amaçlarımız, niyetlerimiz var. Teknik yöneticilik mesleğimi Avrupa’da sürdürmek istiyorum. Futbolcuyken Valencia’ya transfer olduğumda, “Kariyerimi Avrupa’da noktalayacağım” diye gitmiştim. Lakin tekrardan Türkiye’ye dönmek nasip olmuştu. Onun için futbolda hiçbir vakit büyük konuşmamamız gerektiğini öğrendim. Biz yalnızca başarılı olmaya odaklandık. İlerleyen vakit ne getirir bunu göreceğiz.”
“Bu teklifin Romanya’dan değil de Türkiye’den gelmesini ister miydiniz?”
Türkiye’den de teklifler geldi. Fakat çok uzun bir dönemden çıkmıştım. Yaklaşık 23- 24 sene bu işin içindeydim ve en üst düzeyde kalmaya çalıştım her vakit. Birkaç sene dinlenip ailemle vakit geçirmek istiyordum. Çok fazla tez etmedim. Yanlışsız karar verdiğimi de düşünüyorum. Benim için çok büyük deneyimler oldu fakat ben bütün kalbimle söyleyecek olursam hakikat bir karar verdiğimi düşünüyorum.
“KIRGINLIKLARIM GERİDE KALDI”
Geçmişe baktığınızda Türkiye açısından bir kırgınlığınız var mı?
Kırgınlıklarımız doğal ki var ancak keyifli olduğumuz vakitler da var. Bunlar futbolun içinde olan şeyler. Kırgınlıklar da olacaktır, sevinçler de olacaktır lakin o denli çok takan biri de değilim. Uzatmayı seven biri de değilim. Kırgınlıklar olmuştur ancak hepsi gelip geçmiştir.
“HAGİ DENEYİMLERİNİ AKTARDI”
“Romanya futboluna iz bırakan şahıslar şu anda rakibiniz. En başta da G.Saray’ın efsanesi olan Hagi geliyor. Onunla bağınız ne boyutta?”
Hagi’nin ekibi Farul Constanta’ya karşı oynama talihi da elde ettik. Kendisi dünya futbolunda çok değerli bir figür. Ülkemizde de keza tıpkı halde. Maçtan evvel soyunma odasını ziyarete gittim, 15-20 dakika muhabbetimiz olmuştu. Türkiye ve Romanya futbolu hakkında bayağı bir sohbet ettik. Anılardan, geçmişten, anılardan bahsettik. O bana Romanya futboluyla ilgili deneyimlerini aktardı. Hoş bir diyaloğumuz oldu.
“SIRADA 10 MAÇLIK SERİ VAR”
Dokuz maç kaybetmemek bir baskı oluşturdu mu? Nasıl bir ruh haliyle çıkıyordunuz maçlara?
Hangi maç olursa olsun, rakip kim olursa olsun; bizden daha üst düzeyde, finansal açıdan büyük kulüplerle oynadığımızda bile alana daima kazanmak için çıktık. Lakin son hafta kaybettik, 9 maçlık seri bozulduk. Umarım bir daha kaybetmeyiz. Artık 10 maçlık bir seri yakalamak zorundayız. Şu andaki tek gayem burada şampiyonluğa ulaşmak. Ben ve oyuncularım buna tüm kalbimizle inanıyoruz.
“POLEMİKLERDEN UZAK DURMAK TERCİH MESELESİ”
“Türkiye’de hiçbir kadronun taraftarı sizinle ilgili negatif bir şey söylemiyor. Bunu nasıl başardınız?”
Yalnızca işimi en gerçek formda yapmaya çalıştım. Zira bizim oynadığımız devirlerde artık Türkiye’de birtakım kaidelerin hem medya hem kulüpler manasında değişmeye başladığı devirlerdi. Polemiklerden uzak durmam da bir tercih sıkıntısıydı. Yaptığım ekstra çok fazla bir şey yoktu.
“100. YILDA ŞAMPİYONLUK İSTİYORUZ”
“Petrolul kulübünün klasik bir yapısı olduğu söyleniyor. Uzun vakittir da şampiyon olamıyor. Türkiye’den örnek verecek olursak hangi kadroya yakın?”
100 yıllık bir kulüpten bahsediyoruz. Romanya’nın bağımsız, en eski kulüplerinde bir tanesi. Türkiye’deki ekiplerle kıyaslamak yanlışsız değil üzere geliyor. Zira 100 yıllık toplulukların çok fazla kıyaslanmaya gerek olmadığını düşünüyorum. Kulübünüzde kimi finansal düşünceler vakit zaman amaçlarınıza gitmenize mani oluşturuyor. Biz yalnızca pürüzleri en düşük düzeye çekmeye çalışıyoruz. Umarım, 100. yılımızda şampiyonluk kupasını taraftarımıza armağan ederiz.
“TÜRKİYE’DEKİ DERBİLER GİBİ”
“Rapid Bükreş’le ekibinizin rekabetini Türkiye ile kıyaslayacak olursak, derbinin tadı nerede daha hoş?”
Bizim kulüp olarak Rapid Bükreş’le maçımız en büyük derbi diyebilirim. Zira çabucak hemen Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş ve Trabzonspor kadroları ortasında oynanan maçlara çok yakın. Rapid’le kendi konutumuzda en hassas devirlerimizde karşılaştık ve kazanmayı başardık. Bunun için çok memnunuz.
