17 Haziran 1951 günü, Berlin Olimpiyat Stadı’nı tıklım tıklım doldurmuş 100 bin kişinin vahim tezahüratla desteklediği geleceğin “Dünya Kupası Şampiyonu” Batı Alman kadrosu, Fritz Walter, Rahn üzere aslarına karşın Türk Ulusal Takımı’na 2-1 yenilmekten kurtulamamıştı. Sonraki günün Alman gazeteleri manşetlerinde galibiyet golünü atan Beşiktaşlı Recep için; “Tabanca mermisi üzere şut atan oyuncu!” tabirini kullanmışlardı. Her iki ayağından füze çabukluğuyla çıkan çok sert şutları, top hakimiyetini süsleyen driplingleri ve topu ayakları ortasında saklayarak rakip alanda yaptığı kısa deparlarla Recep Adanır; Türkiye’nin gelmiş geçmiş en büyük futbol teknisyenlerinden birisiydi.
Bir vakitler taraflı tarafsız tüm sporseverlere; “Attığı her iki frikikten biri goldür” dedirtecek kadar sonuç futbolcusuydu, klas bir golcüydü.
Türk futbolunda 1939 ile 1949 yılları ortasında kırılmadık rekor bırakmayan ve böylelikle Kara Kartallar’a gönül verenlerin sayısını çığ üzere büyüten Beşiktaş’ın Hakkılı, Erdemli ve Şükrülü fırtına takımı 40’lı yılların sonlarına gerçek yorgun düşmüştü. Kara Kartal’ın yenilenmesi, gençleştirilmesi gerekiyordu.
1948’den sonra Hakkı Yeten’i Beşiktaş idarelerinde “yönetici” ya da “genel kaptan” olarak görüyoruz. Efsane Kaptan harıl harıl kendisi üzere bir “lider” futbolcu arayışına girmişti o periyotlarda. 40’lı yıllarda üst üste 8 yılda kazanılan 7 lig şampiyonluğundan sonra 1947 ve 48 lig şampiyonlukları, kendisi üzere ekibini sevk ve yönetim eden bir “lider futbolcu” yoksunluğundan dolayı rakiplere kaptırılmıştı.
Ankara, İzmir, Anadolu vilayetleri derken bir dostu, Başşehir Ankara’dan telefonla aramış ve “İstediğin futbolcu burada, Ankaragücü’nde oynuyor. Çabucak gerekeni yap ve onu Beşiktaş’a kazandır” demişti Baba Hakkı’ya…
İşte Beşiktaş’ın tarihindeki ikinci “efsane kaptanı” Recep Adanır’ın keşfedilmesi bu türlü olmuştu, 40’lı yılların sonlarına doğru…
Recep Adanır’ın gelişiyle “lider” eksiği giderilmiş ve 50’li yılarda Siyah-Beyazlı ekibin atak çizgisi; “Süleyman, Recep, Şevket, Fahrettin, Bülent beşlisi” halinde tamamlanmıştı. Böylelikle 1949-50, 1950-51 ve 1951-52 lig şampiyonlukları (üç yıl üst üste, sonuncusu birinci Profesyonel İstanbul Ligi) yeni bir zafer serisi olarak tekrar Beşiktaşımız’ın olmuştu.
Emsalsiz futbolculuk yeteneklerine ilaveten, çok yeterli bir kaptan da olduğu için Türk futbolunda “Baba” lakabı ile anılan birkaç atletten birisi olmuştur. 10 yıl taşıdığı Beşiktaş forması altında, 6 resmi şampiyonluğa imzasını atmıştır. Beşiktaşımız’ın 26 sefer Centilmenlik Kupası kazanması Recep Adanır karakterindeki oyuncular sayesinde gerçekleşmiştir…
Kaynak: Vala Somalı, Beşiktaş Dergisi / 66. Sayı
