ABD Jeoloji Araştırma Merkezi (USGS) tarafından açıklanan yeni keşifin 2030 yılı için öngörülen global lityum talebinin en az dokuz katını karşılayabileceği belirtiliyor. Yapay zeka tabanlı makine tahsili tekniklerinin kullanıldığı bir çalışma ile tespit edilen lityum rezervlerinin 5 ila 19 milyon ton ortasında olduğu öğrenildi.
LİTYUM, ELEKTRİKLİ ARAÇLARDA DA KULLANILIYOR
Pillerde kullanılan lityum, fosil yakıtlardan elektrikli ve hibrit araçlara geçişle birlikte kritik ehemmiyet kazandı. Bulunan rezervin bu manada ABD’nin lityum ithalatını da karşılayabileceği tabir ediliyor. 2030’a kadar ABD’nin önder lityum tedarikçisi olabileceği öngörülüyor.
ABD merkezli petrol ve doğalgaz şirketi Exxon’un bölgedeki birinci kuyuyu Kasım 2023’te açmıştı. Lityum bulunan Smackover Formasyonu’nun Louisiana, Teksas, Alabama, Mississippi ve Florida’ya kadar uzandığı biliniyor.
YENİLENEBİLİR GÜÇ DE LİTYUMA BAĞLI
Lityum, günümüz teknolojisi ve güç dönüşümünde hayati kıymete sahip. Bilhassa elektrikli ve hibrit araçların pillerinde kullanılan lityum-iyon teknolojisi, fosil yakıtlardan uzaklaşan otomotiv bölümü için vazgeçilmez hale geldi. Bu piller, yüksek güç yoğunluğu ve uzun ömür sunarak araçların performansını artırırken, yenilenebilir güç kaynaklarının depolanmasında kritik rol üstleniyor.
Dünya genelinde pak güce geçiş sürecinde de lityum, güç depolama ve ulaşım alanlarında temel bir bileşen olarak öne çıkıyor.
EKONOMİK BÜYÜME VE GÜÇTE BAĞIMSIZLIK
Bu manada lityumun stratejik ve ekonomik kıymeti de artıyor. Elektronik aygıtlardan güç depolama sistemlerine kadar birçok bölümde yaygın olarak kullanılması, lityum rezervlerine sahip ülkeler için avantaj sunuyor. Lityum madenciliği ve ihracatı sayesinde ekonomik büyüme desteklenebilecek ve güç bağımsızlığı sağlanabilecek.
