Araştırmacılar, “küçük moleküllü” çözücülerin kullanılmasının lityum-iyon pillerin performansını artırmaya yardımcı olabileceğini, şarjı hızlandırabileceğini ve düşük sıcaklıklarda çalışmalarını sağlayabileceğini keşfettiler.
Lityum-iyon piller, organik bir çözücü içinde çözünmüş bir yahut daha fazla lityum tuzundan oluşan elektrolitlere dayanma eğilimindedir. Çin’in Zhejiang Üniversitesi’nde profesör olan Xiulin Fan liderliğindeki bir takım, küçük moleküllerden oluşan floroasetonitril isimli bir çözücünün, lityum iyonlarının elektrolit içinde hareket etme biçimini güzelleştirdiğini ve bunun da daha süratli şarjı kolaylaştırabilecek yüksek iletkenlikle sonuçlandığını buldu.
Nature mecmuasında yayınlanan makalede müellifler, kaydedilen iletkenliğin -65°C’de dahi yüksek düzeyde kaldığını, bunun da düşük sıcaklıkta şarj edilebilirlikte bir sıçrama olduğunu belirttiler.
Elektrikli araçların popülaritesi arttıkça, şoförler de bu araçların sonlarıyla yüzleşmeye başlıyor. Ocak ayında, birçok ABD eyaletinde hava sıcaklığı sıfırın altına düştüğünde, Tesla şoförleri düşük şarj performansından şikayet etmişti. Örneğin Illinois’de mahallî medya, şoförlerin araçlarına güç sağlayamadıkları için halka açık şarj istasyonlarının “araba mezarlıklarına” dönüştüğünü bildirmişti.
Yeni solvent tahlili ile üretilecek bataryalar bu meseleye bir ilaç olabilir lakin eski teknolojiyle üretilen araçların milyonlarca bataryası da yakında çöp olacak üzere görünüyor. Öte yandan, bu yeni teknolojiyi inançlı bir biçimde son esere dönüştürmek için de birkaç yıl beklemek zorunda olacağımızı da unutmamak lazım.