Artık her çocuk, 7/24 elindeki cep telefonuyla yaşıyor. Lakin bu durum, önemli ruhsal sıkıntıları ve güvenlik telaşlarını de beraberinde getiriyor.
İngiltere’de, 35.000 öğrencisi bulunan bir akademi zinciri olan Ormiston Academies Trust, 42 okulunda cep telefonlarını yasaklayacağını duyurdu. Bunun sebebi, telefonların çocuklar için önemli bir ruhsal sorun kaynağı haline gelmesi olarak gösterildi. Öğrenme zahmeti, odaklanma problemleri üzere sayısız sorunun kaynağı olarak cep telefonları gösteriliyor.
Hatta o denli ki, cep telefonlarıyla büyüyen çocuklar için bir mevzuyu öğrenmenin tek yolu “Intagram kısa videolarından” geçiyor. Bu formatların içinde yaşamaya alışmış çocuklar için ders kitaplarını yahut eğitici çocuk kitaplarını, ya da lisanının gelişmesi için romanları okumak çok büyük bir azaba dönüşüyor. Çocuklar okuma kavramını tümden reddetme kademesine gelmiş durumdalar. Bir mevzuyu öğrenmek için görüntülü lakin “kısa” içerikler istiyorlar.
Öte yandan daima dokunmatik ekranlı cep telefonlarıyla yaşadıkları için yetişkinlerin dünyasındaki iş uygulamalarına yahut hayati ihtiyaçlara ahenk gösteremiyorlar. Örneğin PC’de fare kullanırken sağ tuşun misyonunu yahut işlevlerini kavrayamıyorlar. Instagram, TikTok üzere ağlarda seyrettikleri görüntülerden etkilenerek, kıskançlık, çaresizlik, ümitsizlik, öfke üzere hisler geliştirerek daima depresyonda da yaşayabiliyor.
Araştırmada, Instagram Reels ve TikTok üzere süratli içeriklere tekrar tekrar maruz kalmanın, ‘kişileri daha yüksek uyarılma düzeyleri aramaya yöneltebileceği ve bunun da daima dikkat gerektiren aktivitelere iştiraki engelleyebileceği‘ sonucuna da ulaşıldı.
Çocuklar TikTok’suz yaşayamıyor
Son araştırmalar, çocukların çok daha erken yaşlardan itibaren telefon kullandığını, artık beş ila yedi yaş ortasındaki çocukların dörtte birinin akıllı telefona sahip olduğunu gösteriyor.
ABD’de bir çocuğun birinci telefonunu aldığı yaş ortalaması artık 11.6… Telefon sahipliği ise 10.7 ile 12,5 yaş ortasında süratle artıyor. Akıllı telefon sahibi olmayan çocuklar bile sıklıkla tablet üzere aygıtları ebeveynlerinden ödünç alıyorlar.
Ofcom’un yakın vakitte yayınladığı bir rapora nazaran, üç ila dört yaş aralığındaki çocukların yüzde 90’ı internete giriyor ve yüzde 84’ü bunu YouTube izlemek için yapıyor.
Beyin altı yaşına kadar her türlü tesire karşı savunmasız
Güncel araştırmalar, altı yaşın çocuk gelişimi için kritik bir nokta olabileceğini ve bu yaştan evvel çocuğa rastgele bir etkileşimli medya verilmesinin tavsiye edilmeyebileceğini öne sürüyor. Altı yaşına kadar çocuklar hala kritik motor ve kişilerarası marifetleri geliştiriyorlar. Bunlar ise en âlâ biçimde yüz yüze etkileşim yoluyla öğreniliyor.
Ayrıca yapılan araştırmalar, gri husus yahut beyin hücresi ölçüsünün altı yaşından çabucak evvel tepeye ulaştığını gösteriyor.
Bu nedenle Kanada Pediatri Derneği (CPS), iki yaşın altındaki çocukların hiç ekran başında kalmamasını, beş yaşın altındaki çocukların ise günde bir saatten az ekran başında kalmasını öneriyor.
Dünyayı dijitalleştirdi ancak çocuklarına telefon vermiyor
Microsoft’un kurucusu Bill Gates de, çocuklarının beyinlerinin olgunlaşmaya başladığı 14 yaşına kadar onların akıllı telefon kullanmalarına müsaade vermeyeceğini söylemişti.
Bilim insanları, telefonların çocuklara denetimli halde tanıtılmasını ve bir oyun/eğlence aracı olmaktan çok bir bağlantı aracı olarak kullanılmasını, çocukların hayatlarını telefona bağımlı olarak yaşamasının önlenmesini tavsiye ediyorlar. Yani bir çocuğun elinde telefon olmadan da, kütüphaneyi keşfetmesi, yolunu bulması, arkadaşlarıyla toplumsallaşarak oynaması, fotoğraf çizmesi, yazı yazması, ailesiyle bağlantı kurması, kitap okuması gerekiyor.
