İş insanı Oktay Ercan tarafından 2019 yılında satın alınan KVC Westerlo Kulübü 6 yıl içinde kıymetli bir kademe kaydetti. Tesisleşme ve altyapı kapsamında değerli adımların atıldığı kulüp, birinci üç yıl içinde ikinci ligden birinci lige yükseldi. Ekip için yeni maksat ‘Avrupa’ olarak belirlenirken, kulüp başkanı Oktay Ercan Türk futbolu ve Avrupa futbolu ortasındaki farklarla ilgili açıklamalarda bulundu.
‘TÜRKİYE LİGİ AVRUPA’DAKİ EN KIYMETLİ LİGLERDEN’
UEFA’ya bağlı federasyonların sıralamasını da pahalandıran Ercan, “Premier Lig, La Liga, Serie A, Bundesliga, Fransa birinci liginin akabinde Belçika Jupiler Prolig, Hollanda Eredivisie, Portekiz Primeira Liga ve İsviçre Süper Ligi geliyor. Türkiye bu ligler ortası sıralamalarda maalesef daha gerilerde kalıyor” dedi.
Avrupa gruplarının daima olarak Avrupa şampiyonalarında olduğunu belirten Ercan, “2000 yılında Galatasaray’ın UEFA kupasında elde ettiği muvaffakiyet, Türk kadrolarının en büyük başarısı. Ondan sonra başarımız yok. Buna rağmen Türkiye ligi Avrupa’daki en değerli liglerden biri. Avrupa’da orta düzey bir kadroda ve orta düzey maaşla oynayan bir futbolcu, Türkiye ligine geldiği vakit neredeyse iki katı maaş alıyor. Türkiye bu paralarla ve oyuncu kaliteleriyle çok daha kuvvetli kadroların kurulması gereken bir yer. Türkiye süper ligi ekiplerinin bütçeleri ile bizim bütçelerimiz ortasında büyük farklar var” formunda konuştu.
‘WESTERLO AKADEMİSİNDE 650 TANE LİSANSLI OYUNCU VAR’
En değerli farklardan birinin ise altyapı ve tesisler olduğunu vurgulayan Ercan, “Avrupa futbolu ve Türk futbolu ortasında çok önemli bir altyapı sorunu var. Belçika’da ve Avrupa’da çocuklar 5 yaşında futbola başlıyorlar. Bizim altyapımızda U13, U14, U15, U16, U18, U21 ve ve U23 kadrolarımız var. Westerlo üzere bir kasaba grubu dediğimiz kadronun akademisinde bile şu an 650 tane lisanslı oyuncu ve on idman alanımız var” diye konuştu.
TÜRKİYE FUTBOL FEDERASYONUNDAN ZİYARET
Eğitim sistemlerinin de fark yarattığının altını çizen Ercan, Belçika’da futbol okulları ve spor lisesi olduğunu ve bu okulların kulüpler ile iş birliği yaptığını söyledi. Bu sistem ile önemli bir oyuncu yetiştirme potansiyelinin olduğunu aktaran Ercan, “Hem eğitimleri devam ediyor hem de futbolcu olarak yetişiyorlar. Bu hususlarla ilgili olarak evvelki Türkiye Futbol Federasyonu’nun yetkilileri Belçika’ya geldiler ve bizim kulübümüzü ziyaret ettiler. Biz onları diğer kulüp yetkilileriyle tanıştırdık ve bu kulüplere ziyaretler gerçekleştirdiler. Bahsettiğim spor lisesini ziyaret ettiler, onlarla görüştüler. İnşallah şu anki federasyon idaresi de birebir onların bıraktığı bu yerden devam ederler. Belçika altyapısı Avrupa’nın en yeterli altyapılarından bir adedidir. Yalnızca Belçika’daki altyapı sistemini bile örnek alsak, Türk futbolunun kalkınması için değerli olur” sözlerini kullandı.
‘HERKES FUTBOLUN BİR SPOR VE EĞLENCE OLDUĞUNUN FARKINDA’
Kulüp Başkanı Oktay Ercan, futbolda saha içi mevzuların yanı sıra saha dışı ögelerin da epeyce kıymetli olduğunu vurguladı. Avrupa’daki birçok ülkede futbolun bir cümbüş ögesi olarak görüldüğünü belirten Ercan, “Futbol, oynandığı gün için bir aktiflik. Beşerler maça saatler öncesinden gidiyor, orada yemeklerini yiyorlar. Dışarıda park alanları kuruluyor ve çocuklar o parklarda oynuyor. Beşerler orada 4-5 saatlerini geçiriyor. Hatta maç bittikten sonra da etkinlikler devam ediyor. Statların önüne DJ kabinleri kuruluyor. Grup yense de yenilse de bu cümbüşler müziklerle gece yarısına kadar sürüyor. Kimse kimseye argo konuşmuyor, hakaret etmiyor. Maçlardan sonra liderler ya da başka gruplar birbirlerini tebrik ediyorlar. Birebir masada yemek yiyorlar, birebir masada oturuyorlar. Biz gittiğimizde bizi konuk ediyorlar, diğer kulüpler bize geldiği vakit biz onları konuk ediyoruz. Yenilirsek onları tebrik ediyoruz. Biz yenersek onlar bizi tebrik ediyorlar. Çok centilmence, bütün futbolcular saha içerisinde birbirleriyle selamlaşıyor, tokalaşıyor. Yani bu türlü hoş bir atmosfer var. Herkes bunun bir spor ve cümbüş olduğunun farkında ve buna nazaran hareket ediyorlar. Bu noktalara baktığımız vakit nitekim çok farklı, büyük fark var ve daha gidecek çok yolumuz var diye düşünüyorum” tabirlerini kullandı.
