76ers’ın yeni pivotu Jones, The Athletic’ten Shams Charania’ya verdiği röportajda, Hornets’tan ayrılmasına yol açan zihinsel meselelerini ve hayati zorluklarını paylaştı.
Jones, büyük büyükanne ve büyükbabasının sırasıyla Mayıs ve Temmuz aylarında vefat etmelerinin kendisini berbat bir zihinsel duruma sürüklediğini söyledi:
“Etrafımdaki herkesi kendimden uzaklaştırıyordum. Yani beni anlamadığını düşündüğüm her kim varsa, etrafımdan def ediyordum. Bu yüzden de kendimi izole edilmiş hissettim. Bu türlü durumlarda başınızda yankılanan birtakım seslerle uğraşıyorsunuz. Bu seslerle nasıl başa çıkacağınızı ve kendinizi nasıl sakinleştireceğinizi öğrenmeniz gerekiyor.”
23 yaşındaki oyuncu, eski grubu Hornets ile ortasında yaşananları ise şöyle anlattı:
“Sanırım başımdaki negatif sesleri susturmaya çalışıyordum zira dürüst olmak gerekirse Shams, ölmek istemiyordum. Ailemde birinci defa o yaştaki birini kaybetmiştim ve kendi kendime ‘Ben ölmek istemiyorum. Sonsuza kadar yaşamak istiyorum.’ diyordum.
Çok ağır dua etmeye çalıştığım bir periyotta, başımdaki sesler bana ‘Biliyor musun, şayet kendine çeki tertip vermezsen sen de ölebilirsin’ diyordu. Bu bende büyük bir baş karışıklığı yaratmıştı.”
Jones, Hornets’ta oynadığı süreçte kimi alışılmadık davranışlarda bulunmuştu. Instagram hesabında yaptığı bir canlı yayın sırasında tuhaf hareketlerde bulunan ve ayrıyeten başka toplumsal medya hesaplarında ekip arkadaşlarıyla da tartışan Jones, en sonunda gruptan takasını talep etmişti.
76ers’ın yeni pivotu, Hornets’tan yakışıksız bir biçimde ayrıldıktan sonra NBA’e geri döndü ve Sixers’la 10 günlük bir mukavele imzaladı.