Galatasaray Futbol A Ekibi Teknik Yöneticisi Okan Buruk, UEFA Avrupa Ligi’nde kazandığımız 3-2’lik Sparta Praha galibiyetinin akabinde yayıncı kuruluşa açıklamalarda bulundu.
Hocamızın değerlendirmeleri şu biçimde:
“Uzun müddet 10 kişi oynadık. Bir defa maçtan evvel olağan ki rakipten beklentimiz bilhassa ataklara tesirli çıkmasıydı. Vakit zaman önde baskı yapan, vakit zaman kendi alanında bekleyen, durum veren, alan da bırakan bir rakipti. Aslında maçın genelinde bunu gördük. Birinci yarıda çok fazla aslında teğe birleri hakikat yapsak. Son cezası etrafındaki paslarımızı yanlışsız yapsak gol atma talihiniz olurdu. 1-0’dan sonra 2-0 ve 3-0’ı yakalama talihimiz olurdu; ancak çok da tesirli bir biçimde hamleye çıkan bir kadro vardı.”
“İkinci yarı başında duran top sonrası bir gol yedik. Daha sonra natürel ki 10 kişi kalmamız sonrasında oyun olarak bizde çok fazla bir şey değiştirmedi. 11’e 10 yaklaşık 18 dakika oynadık. Orada da bence atak olarak tesirli işler yaptık; ancak savunmada yeniden geçişlerde rakibimizin konumları oldu. Aslında oyunun genelinde maçı kazanmak istedik. 10 kişi kaldıktan sonra da tekrar ataklarımız oldu. Oyun içersinde bir çok formasyon değiştirdik.”
“Önemli bir gruba karşı değerli bir galibiyet aldık. Oyun olarak tesirli bir ekibe karşı avantaj yakaladık. Olağan ki şimdi bir şey kazanmadık; fakat kıymetli avantaj yakaladık. Rakibimizi daha yeterli tanıyoruz. İkinci maç için bu kıymetli. Rakibimizde üç kişi cezalı duruma düştü. İnşallah ikinci maça hazırlanacağız. Şu anda tekrar lig maç düşünmeye başladık.”
“EN GÜZELİNİ YAPMALIYIZ”
“Rakip alanda hem konsantrasyon olarak hem gayret olarak hem de kalite olarak daha düzgününü yapmamız gerekiyor. Onu da yapacağımıza inanıyorum. Dediğim üzere çok güçlü fikstürde gidiyoruz. En büyük sorunlarımızdan biri çok geniş bir bençimiz yok. Savunmadaki oyunculardan bugün Kaan çıktı. Davison’u aldık oraya. Rakibe karşı 3-4-3’e döndük. Maçın başında esasen buna yakın bir şey yapıyorduk; ancak devamında tekrar kırmızı kart sonrası Barış’ı geriye çektik. Çok fazla gebe gücümüz geride kalmadı. Abdülkerim’in birinci maçıydı uzun vakitten sonra; fakat öndeki ataklarımız daha uygundu. Orada biraz daha genişliğimiz var.”
“Aurier Afrika Kupası’ndan geldi. O da üst üste yedi maç oynadı. Son maçta gerisinde bir çekme olmuştu. Yener Hoca denetimlerini yaptı. Onda da ikinci derece zorlanma olduğunu söyledi Yener Hoca. Ne vakit dönecek bilmiyoruz. O yüzden bu manada da mevki olarak zorlandığımız yerler oldu.”
“Gol atacağımıza daima inandım; fakat bir yandan da bu çeşit durumlar verebileceğimizi de gördüm; zira çok öne çıktık. Abdülkerim de uzun vakit sonra birinci kez hani bizimle iki gün idman yaparak direkt maça çıktı. Oynatmak zorunda kaldık. Tahminen oyunun gidişatına nazaran oynatmayabilirdik; ancak oynatmak zorunda kaldık. Muslera’nın ayakta kalarak yaptığı kurtarış çok değerliydi.”
“Icardi’nin golünde Barış’ın 90. Dakika topu oraya götürmesi, Carlos’un savunmayı biraz daha üstüne çekmesi Icardi’nin orada ceza alanı üstüne alıp attığı gol de mükemmeldi.”
“Taraftarımız her vakit süper. Bugün nitekim kadronun yanındalardı. Çok yeterli bir formda desteklediler. Onlarla birlikte burada natürel ki çok büyük atmosfer yaratıyoruz. Çok ağır bir de fikstürden geçiyoruz. 40 maça yaklaşıyoruz neredeyse.Takım üzerinde de vakit zaman yorgunluklar oluyor ancak seyircimizle birlikte birleştiğimizde çok tesirli oyunlar ortaya koyuyoruz.”