Enis Destan, Trabzonspor mecmuasındaki röportajında, Altınordu’ya forvet olarak gittiğini lakin oradaki gereksinimden ötürü stoper olarak oynamaya başladığını belirtti.
Burada başarılı olduğunu ve hocasının stoper olarak kendisine misyon vermeye devam ettiğini anlatan Enis, şöyle devam etti:
“Ama hocam ve liderimle bunu daima tartıştım, forvette daha yeterli olacağımı söylüyordum. Dönem başlamadan forvet oynuyor ancak maçlar başlayınca gereksinimden tekrar stopere geçiyor ve o denli devam ediyordum. En son U17’deyken dönem başında birkaç maçta yeniden forvet oynadım. Bu kere çok uygun performans gösterince nihayet istediğim mevkide kaldım. Lakin A gruba yükseldikten sonra da maçlarda öne geçtiğimizde ve yeniden muhtaçlık olduğunda çok defa stoper ve 6 numarada misyon aldım. O mevkilere alışığım yani. Artık de gereksinim olunca savunmada elimden geleni yaparım. Ancak en verimli olduğum yer natürel ki forvet.”
”DOĞRU YERDEYİM”
Altınordu’da forma giydiği periyotta Avrupa’da oynama hayalinin bulunduğunu da kaydeden Enis Destan, “Teklifler de gelmeye başlamıştı. Gelişmeleri ailemle, liderimle ve hocalarımla daima konuşuyorduk. Tam o süreçte Trabzonspor’dan teklif geldi. Çok büyük bir kulüpten davet alırsanız ister istemez istikametinizi oraya çevirirsiniz. O dönem da Trabzonspor şampiyonluğa oynuyordu. Teklif geldikten sonra çok kısa müddette karar verdim. Geriye dönüp baktığımda gerçek karar vermişim zira en hakikat yerdeyim.” biçiminde konuştu.
Enis, geleceğe ait gayeleri konusunda ise “Kısa vadede çok hedeflerim var, onları başardıkça daha çok motive oluyorum ve bu beni üste çekiyor. Birinci etapta Trabzonspor’la yeni kupalar kaldırmak, hedeflediğim gol, asist barajını tutturmak, bunları teker teker başarmak istiyorum. Burada iz bırakıp sonrasında da çok sevdiğim Bundesliga’da oynamak istiyorum.” değerlendirmesinde bulundu.
”HİÇBİR MEVZUDA PES ETMEM”
Geçen dönem kiralık olarak Polonya’da forma giydiğinde çok zorlandığını vurgulayan Enis Destan, şunları kaydetti:
“Polonya’ya gittiğimde birinci başlarda çok zorlandım, ruhsal olarak adeta çöktüm. 2-3 ay çok berbattı benim adıma ve her şeyi bırakacaktım neredeyse. Fakat kulübün bakış açısı, ailem ve arkadaşlarımın yardımıyla bu süreci aştım ve sonrasında daha da güçlendim. O yaşta büyük bir deneyim oldu o direnç ve artık hiçbir halde, hiçbir mevzuda pes etmem. Saha içi ve dışı fark etmez: Gayret benim işim.”
“Trabzonspor’u, bu kulübü, bu camiayı çok seviyorum.” tabirini kullanan Enis Destan, Altınordu ve Bayern Münih’in maçlarını da merakla takip ettiğini kelamlarına ekledi.
