“Arkadaşlarım, ‘sen çıldırdın mı, bu risk alınır mı?’ diye söylemişlerdi”

Trendyol Muhteşem Lig’in birinci 7 haftasında topladığı 1 puanla son sırada kalan Samsunspor’un başına geçen Alman teknik yönetici Markus Gisdol, misyona gelirken arkadaşlarının “sen çıldırdın mı?” kelamına aldırmadan çıktığı 20 maçta 9 galibiyet, 5 beraberlik ve 6 yenilgi alarak topladığı 32 puanla kadrosu küme düşme çizgisinden uzaklaştırdı.

Samsun takımı, 11 yıl ortadan sonra çıktığı Üstün Lig’de teknik yönetici Hüseyin Eroğlu ile birinci 7 haftada yalnızca 1 puan topladı.

Eroğlu’nun istifasının akabinde grubun başına geçen Alman teknik yönetici Markus Gisdol idaresindeki kırmızı-beyazlı grup, 20 maçta 9 galibiyet, 5 beraberlik ve 6 yenilgi alarak ligin tabanından 11. sıraya kadar yükseldi.

Takımın muvaffakiyetinde büyük rol oynayan Gisdol yaptığı açıklamada, büyük çabaları sevdiğini söyledi.

Gisdol, daha evvel vazife yaptığı kadrolarda Yılport Samsunspor’a benzeri durumlarla karşılaştığını belirterek, şunları söyledi:

“Buna emsal deneyimlerim olmuştu. Ben büyük çabalardan kaçan bir insan değilim. Futbol yöneticimiz Fuat Çapa ve liderimiz Yüksel Yıldırım ile konuştuktan sonra grubun başına geçme konusunda çok çabuk ikna oldum. Samsunpor’a gelmeden evvel birçok maçını izledim. İzledikten sonra grupta neler yapabileceğimi düşündüm ve buraya geldim. Gelmeden evvel birçok arkadaşım, ‘sen çıldırdın mı, bu türlü bir risk alınır mı?’ diye söylemişlerdi lakin ben büyük çabaları sevdiğim için, risk almayı seven bir insan olduğum için Samsunspor’dan gelen teklifi kabul ettim.”

Göreve geldikten sonra grupta birinci yaptığı ataklar hakkında bilgi veren Gisdol, “Gerçek manada bir grup oluşturduk. Doğal ki bu olmazsa olmaz temel şeylerden bir tanesi. Başarılı olmak istiyorsanız birinci yapmanız gereken, gerek futbolcular olsun gerek çalışanlar olsun herkesin tıpkı inanç doğrultusunda odaklanmış olması. Biz bunu yaptık. Tam olarak bir aile ortamı oluşturduk. Doğal biz bunu yaparken yalnızca futbolcularla olmayacağını biliyorduk, futbolcuların etrafında ne kadar çalışan varsa daima birlikte kenetlendik. Bu da bizim başarımızın olmazsa olmasıydı, birinci yaptığım iş buydu.” biçiminde konuştu.

Ligde maç başına topladığı 1,68 puan ortalaması ile birçok teknik yöneticisi geride bırakan Alman çalıştırıcı Gisdol, şöyle devam etti:

“Ben bu muvaffakiyetin yalnızca bir parçasıyım. Benim katkım gerek futbolcuların, gerek çalışanların vermiş olduğu katkıdan daha fazla değil. Ben de herkes üzere bu ekibin parçasıyım. Her futbolcu çok çalışıyor, hatta futbolcular ‘çok çalıştırıyor’ diye şikayet de edebilir. Zira onlar için güç oluyor, çok sıkı idman yapıyoruz. Fakat onlar da şunu çok âlâ biliyor, biz bu formda kenetlenmeye devam eder, çalışmalarımızı birebir moral, motivasyon ve tempoda devam edersek mutlaka başarılı olacağız. Liderimize bilhassa teşekkür ediyorum zira bana özgürlük verdi. Liderimizin yalnızca A ekibe değil, akademiye yaptığı yatırımları görünce keyifli oluyorum. Transfer devrinde de gördüm. Liderimizle ‘Bu kadroya en uygun oyuncuyu nasıl getirebilirim.’, diye düşünüp saatlerce konuştuğumuz günler oldu. Fuat hocamızın da çok dayanağı oldu. Bu sebepten ötürü her ikisine teşekkür ediyorum. Ben bu grubun başkanıyım fakat liderimiz bu kadronun sahibi ve verdiği dayanaktan ötürü çok memnunum.”

Taraftarların Samsunspor’un Avrupa kupalarına gitme üzere bir hayalinin olduğunu aktaran Gisdol, “Tabii ki taraftarlarımız hayal etsin. Onlarsız biz bugünlere gelemezdik, onların takviyesi bizim için vazgeçilmezdir, itici gücümüz oldular. Lakin ben gerçekçi bir beşerim. Şu an yapmak isteğim ligde kalmayı garantilemek. Bu saatten sonra da odaklanmamızı kaybedemeyiz. Ligde kalırsak çok büyük bir tarih yazmış olacağız. Çok hoş bir öykümüz olacak.” tabirlerini kullandı.