Ali Koç, Galatasaray Kulübü Lideri Dursun Özbek’in yaptığı açıklamalara karşılık verdi.
İşte Ali Koç’un Dursun Özbek için yaptığı açıklamalar;
“Rakibimizin atanmış lideriyle ilgili niyetlerimi paylaşacağım. Şunu kastediyoruz, Sayın Lider birkaç defa niçin üçüncü defa başkanlığa geldiği sorulduğunda “Sayın Cumhurbaşkanımız rica etti” dedi. Öğrendim, dışarıdan birkaç dokunuş olmuş. Son devirde tenhada nasıl, genelde nasıl bir kişi olduğunu anlatacağım. Algı işleri bunların DNA’sında olduğu için gidecekleri yolun hududu yoktur. Argüman ettiği hayali koalisyonları tanımlarken, Çanakkale Savaşı’nda düşman güçlere karşı yapılan uğraşa benzetiyor. Haydi oradan! Yürek hap mı almış, yaşı itibariyle mi… Git ‘Zaferin Rengi’ sinemasını izle Sayın Lider… Neyin, ne olduğunu daha güzel anlarsın.”
“Birkaç ay evvel, Bayern Münih maçı günü yahut bir gün evvel.. Bir ziyaretçim vardı, telefonu çaldı ve arayan Dursun Özbek’ti. Acil görüşmek istediğini ve Gayrettepe’deki otelinde randevulaştılar. Ortak dostun anlattığına nazaran, Dursun Özbek orada kendisine “Ortam çok gerildi. Bu nedenle düzeysiz beşerler ortaya çıkıyor” demiş. “Kulüpler Birliği’nde tek dostluk yapacağım kişi Ali Bey’dir. Ortam çok gerildi, istenmedik olaylar yaşanabilir. Ali Beyefendi ile kimsenin bilmediği bir ortamda buluşup yol haritası çizmek isterim. TFF Lideri, bizi birbirimize düşürüp, keyifle izliyor. Kendisi düzeysiz bir adam. Hatta geçen gün Ali Beyefendi ile bana birebir anda toplantı saati verip, bizi tıpkı masaya oturtarak gereksiz tartışma çıkmasına vesile oldu. Biz tartışırken, TFF Lideri koltuğunu çizip gülerek izliyordu.” Burası hakikat oldu bu olay. “Bende o an bütün taşlar oturdu. Ali Bey’in, benim yahut istersen senin meskeninde oturup konuşmak istiyorum. Aslında bizim birbirimizle sorunumuz yok. Bunlara karşı çaba edelim. Ali Beyefendi ile konuş, bu hepimiz için yeterli olacaktır. Lütfen bunu Ali Bey’e ilet.” diyor. Görüşmede kendi topluluğu içinde kendine karşı kumpaslar kurulduğunu, seçim için gerisinden çalışmalar yapıldığını ve yapılan paylaşımlardan kendisinin haberi olmadığını belirtiyor.”
“Ortak dostumuz bu görüşmeyi bana aktardı. Toplumu sakinleştirmek ve devlete yardım etmek için bu görüşmenin düzgün olacağını bu söyledi. Ortak şahsa ‘Ben güvenmiyorum, samimi de bulmuyorum.’ dedi. Ortadaki dost ‘Ben kimseye kefil olmama fakat 74 yaşındaki bir kişini bu isteği olağan değil” diye görüş belirtti. Ben de buluşabileceğimizi ilettim. O tarihten bir hafta sonraki cumartesi günü için konuştuk. Bir sonraki gün Kulüpler Birliği Toplantısı oldu. Ortak dosta ‘Ali beyefendi, baba çok samimi davrandı’ demiş. Toplantıya 24 saat kala hakkımda çok ağır açıklamalar yaptılar. Ben de toplantıyı iptal ettim. Ortak dostumuza samimi olmadıklarını ve bu türlü bir toplantının olmayacağını söyledim.”
“Bunlar ne halkı, ne devlet, ne milleti umursayan insan değiller. Dursun Özbek bunları yalanlamaya kalkabilir. O vakit bu ortadaki dost, olanı ve biteni anlatacak dürüst kişidir. İnşallah palavradır, inşallah. Telefon konuşmaları, saatleri… Ofise gidişi.. hepsi kayıtlıdır. Toplantıyı bilen birkaç kişi daha varmış, onu da sonradan öğrendim. Bunu anlatmak şeklim değil ancak bir taraftan görüşelim, bir taraftan çok sert açıklamalar… Vefat etmiş aile üyesi üzerinden alçakça açıklamalar yapmak.. Tanıyın istedim.”
“Aileme lisan uzatabilecek kadar küçülecek bir adamın kim olduğunu görün istedim. Aslında laflar, onun lafları değil. Belirli bir yerden alışık olduğumuz laflar. Bir yerden güç alıyorlar. Bu beşerler kendi çıkarları için devlet düşmanlığını, vatan hainliğini ve hükümet düşmanlığını korurlar.”
“Bu açıklamaları istememe karşın yapıyorum. Yarışın dinamikleriyle oynayan ve hudut tanımayan bir üslup var. Alttan alalım dedikçe, vefat eden aile üyelerini işin içine çekmeye kadar varan alçaklıkla uğraş ediyoruz. Sporun önüne dış etkenler geçti. Yazık. Bu bu türlü olmamalı. Artık çıkıp bunların DNA’sını anlatmak, zarurî bir hal aldı. Bunları diğerlerinin da yapması lazım. Bunlara karşılık vermedikçe, tüm kurumlar üzerine hegemonya kurma dileğine devam edecekler.”
