Ozon gazı Üç oksijen molekülünün birleşmesi ile oluşan ve organik yapıdaki bileşikleri oksitleyerek bozma potansiyeline sahip en güçlü kimyasallardan biridir. Bu kimyasal bileşen virüs ve bakteri üzere ziyanlı organizmalar üzerinde de tesirlidir. Bu özelliğinin keşfinden sonra birinci olarak dezenfeksiyon hedefiyle yüzey paklığı üzere alanlarda kullanılan ozon gazı günümüzde ise antiseptik tesirinin yanı sıra ağrı kesici, iltihap giderici ve bağışıklık işlevini düzenleyici tesirleri ile medikal alanda pek çok branşta tercih edilmektedir.
Ozon Tedavisi Nedir?
Ozon gazı canlı organizma ile temas ettiğinde süratli halde moleküler oksijene ve oksijen radikallerine dönüştürülür. Bedende hafif seviyede bir oksidatif gerilime yol açan bu durum organizma tarafından bir tehdit olarak algılanır. Bunun sonucunda antioksidan olarak isimlendirilen savunma sistemlerinde vazife alan enzimler uyarılır ve etkilenen bölge oksijenden varlıklı hale getirilerek toksinlerden arındırılır.
Ozon gazının tesir sisteminin yanlışsız halde çalışabilmesi için uygulanacak olan tedavi dozunun hakikat hesaplanması kritik ehemmiyet taşımaktadır.
Ozon Tedavisi Hangi Hastalıklarda Uygulanır?
Ozon gazının antiviral ve antibakteriyel tesiri bilinir. Yaraların temizlenmesinde, bakteri ve virüs kaynaklı hastalıkların tedavisinde yaygın olarak kullanılır. Deveranı uyarıcı tesiri nedeniyle de sirkülasyon bozukluklarında uygulanır. Düşük dozlarda kişinin kendi direncini harekete geçirerek bağışıklık sistemini aktive eder. Ozon; kronik inflamatuar süreçleri içeren diyabet, hiperkolesterolemi, hipertansiyon ve otoimmün hastalıkları tedavisinde kullanılır. Ozon tedavisindeki emel; bedenin işlevlerinin olması gerektiği hale getirilmesidir. Tamamlayıcı bir tedavi olarak kabul edilir. Bu sebeple kişinin varsa mevcut hastalığı için kullandığı medikal tedavi asla bırakılmamalıdır. Mevcut medikal tedaviye yardımcı olarak ozon tedavisi düşünülebilir.
Ozon Tedavisi Nasıl Yapılır?
Ozon tedavisi 5 farklı halde uygulanır. Bütün uygulama biçimlerinde ozon gazının katiyen solunmaması gerekir. Uygulama teknikleri şunlardır:
Majör otohemoterapi: Kişinin 50-100 ml kadar kanının alınıp ozon gazı ile karıştırıldıktan sonra geri verilmesidir.
Minör otohemoterapi: Kişinin 5-10 ml kadar kanının alınıp ozon gazı ile karıştırıldıktan sonra kas içine enjekte edilmesidir.
Torbalama: Lokal olarak yapılacak bölgeye direk ozon gazının verildiği kapalı bir sistemdir. Her türlü yara için uygulanır. Yaranın olduğu yer ozona sağlam torba içerisine alınır ve torba içine daima olarak ozon gazı verilir. Ozon gazı kuru ciltten emilmediği için yapılacak bölge öncelikle ozonlu su ile nemlendirilmelidir.
Rektal uygulama: Ozon gazının rektal yolla uygulanmasıdır. Bağırsak hastalığı olan yahut damar yolu açılamayan şahıslarda tercih edilir. Kişi uygulama sırasında bir şey hissetmez.
Eklem içi uygulama: Ozon gazının eklem içine direk enjekte edilmesidir. Eklemi tüten bütün hastalıklarda uygulanır.
Ozon Tedavisi Kimlere Uygulanamaz?
Ozon tedavisi glukoz-6-fosfat-dehidrogenaz enzim eksikliği olan ‘favizm’ hastalarına katiyetle uygulanmaz. Enzim eksikliği olan bireyler, ozon gazanın kanda oluşturduğu metabolik yolakları yerine getiremez. Gebe ve emzirenlere, kronik alkolizmi olan bireylere uygulanmamalıdır.
Ozon tedavisinin Yan Tesiri Var mı?
Ozon tedavisinin bilinen bir yan tesiri yoktur. Uygun doz olmadığı durumlarda tedaviden yarar sağlanamaz. Ozon tedavisine başlandıktan 3-5 seans sonra şahısta ‘iyileşme krizi’ olarak isimlendirilen yorgunluk, baş ağrısı, halsizlik üzere şikayetler görülebilir. Tedaviye devam edildiğinde bu şikayetler yok olur.
Ozon Tedavisi Ne Kadar Sürer?
Bir seansı ortalama 30-45 dakika süren ozon tedavisinde 12-14 seans kür uygulandıktan sonra aylık takiplerin yapılması önerilir. Tedavinin en başında seanslar haftada 2 ile başlar ve ilerledikçe seans aralıkları açılarak ayda teğe düşülür. Medikal tedavilerde de olduğu üzere bedene alınan her şeyin bir yarılanma ömrü vardır. Bu sebeple uygulayıcı tabibin önerdiği takip aralıklarına uyulmalıdır.
