Parkinson hastaları, hastalığın belirtileri ile birlikte ilaç kullanıma bağlı sindirim sorunları ile de karşılaşıyor. Kabızlık ve protein alımına bağlı sorunlar bu meselelerin başında yer alıyor. Bu nedenle Parkinson hastalarının özel diyetlerine dikkat etmeleri büyük kıymet taşıyor.
Parkinson hastası nasıl beslenmeli?
Parkinson hastalığının erken periyotlarından itibaren hastalarımız kabızlıktan yakınırlar. Bu hastalık bağırsak denetiminden sorumlu olan otonomik hudut sistemini de etkilediği için kabızlık epeyce sıktır. Birtakım şahıslarda ise kabızlık Parkinson bulguları olan titreme ve yavaşlıktan evvel başlayabilir. Bu nedenle dışkı sıklığını ayarlamak ve dışkının sertleşmesini engellemek için belirli beslenme kurallarına uymak gerekir. Günaşırı tuvalete çıkmak ve yarı katı – biçimli bir dışkılama olağan olarak kabul edilir.
Kabızlık nasıl önlenebilir?
En az 10 bardak su (çay- limonata- soda dahil) içmek gerekir. Bilhassa levodopa içeren ilaçlar bir bardak su ile içilirler. Fizikî antrenman örneğin yürüyüş değerlidir. Günde 30 – 45 dk yürüyüş yapmak kabızlığı denetim eder. Lifli besinler tüketilmelidir. Beyaz ekmek yerine tahıllı ekmek yenmeli. Zerzevat yemekleri her öğüne dağıtılmalıdır. Meyve suyu değil meyvenin kendisini tüketin. Pirinç, makarna ve patates tüketimini sonlandırın.
Hamurişi besinlerden uzak durun. 1 – 2 bardak bitki çayı için.
İlaçlara özel beslenme var mıdır?
Levo-dopa sindirim sisteminden emilirken şayet proteinler ile karşılaşırsa emilemiyor ve etkisiz hale geliyor. Bu nedenle levodopa preparatı kullanan hastalarımızın aşağıdaki kurallara dikkat etmesi değerlidir:
· İlaçlarını yemeklerden bir saat evvel ve bir saat sonra alacak biçimde ayarlamaları gerekir.
· İlaçları bir bardak su ile içmek, mümkünse içtikten sonra odada dolaşmak emilimini hızlandırır.
· İlaç saatlari her gün sabit saatlerde olmalı, yemek saatleri ona nazaran ayarlanmalıdır.
Doktorunuz ilaçlardan aldığı randımanı arttırmak için size “Parkinson diyeti” önerebilir. Bu diyetin emeli sabah ve öğle öğünlerinde protein içeren besinleri tüketmemektir. Et, süt, yumurta, ayran, yoğurt ve sütlü tatlılar akşam öğünlerine kaydırılır. Bu uygulamanın maksadı levodopa içeren ilaçlardan faydalanımı arttırmaktır.
Vitamin kullanalım mı?
B12 vitamini levo-dopa kullanımı ile birlikte düşmeye meyil eder. B12 düşmesiyle unutkanlıkta kıymetli olan HOMOSİSTEİN denilen unsurun artması bağlıdır. Bu nedenle hastalarımızın aşikâr aralıklarla kan B12 ve folik asit ayrıyeten homosistein seviyelerini ölçeriz.
B12 vitamin desteğini ayda bir defa kalçadan iğne ile yapmak daha verimlidir. Zira ağızdan alınan preparatlarda emilim sorunu yaşanabilir. Daha da değerlisi B VİTAMİN KOMPLEKSLERİ LEVO-DOPA İÇEREN İLAÇLARIN AKTİFLİĞİNİ AZALTIR.
Çalışmalar Co ezim Q 10 ve mavimsi ( yaban mersini, siyah üzüm gibi) renkli meyvelerin hücre yaşlanması açısında yararlı olduğunu dayanaklar.
Bakla yemek ziyanlı mıdır?
Yeşil bakla dopamin içerir ve levo-dopa kullanan hastalarda büyük porsiyon ve yoğurt konmadan yenirse zehirlenme gibisi bulgu yapar. İlaç olarak kullanımı güç olan bakla pratikte tedaviye olumlu tesir göstermez.
Yukarıda bahsedilen levo-dopa içeren ilaçlar ile birlikte alınan fazla ölçüdeki bakla motamot zehirlenme bulgularına benzeyen şikayetlere yol açar. Bu nedenle Parkinson hastalarının baklayı tüketirken çok dikkatli ve şuurlu olmaları gerekir. Bakla yaprağının 40 gramında 130 mg saf levo-dopa vardır. PARKİNSON İLAÇLARI İLE BİRLİKTE BİLİNÇSİZCE YENİLEN BAKLA HASTALARIMIZI ACİL SERVİSLERE GİDECEK DURUMA GETİREBİLMEKTEDİR. Acil doktorları ayrıntılı bir sorgulama ile sorunu tespit edebilirler. Benim hastalarıma teklifim bu sebzeyi yerken porsiyonları çok küçük tutmaktır. Baklanın hastalığınıza sağlayacağı yarar sizin ilaçlarınızdan daha mucizevi bir yarar değildir.
