İSTANBUL (AA) – Medicana Ataşehir Hastanesi Hematoloji Uzmanı Prof. Dr. Cafer Adıgüzel, akut lösemide, erken teşhis ve tedavinin kritik rol oynadığını bildirdi.
Medicana’dan yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Adıgüzel, evvel kemik iliğinde çoğalarak sonrasında ise kana karışarak tüm organlara yayılabilen akut lösemilerin hayli önemli bir rahatsızlık olduğunu ve kesinlikle acil tedavi edilmesi gerektiğini vurguladı.
Löseminin belirtileri ortasında kansızlığa bağlı halsizlik, enfeksiyonlara yatkınlık nedeniyle yüksek ateş, burun, diş eti ve cilt altı kanamaları ile görülen bedende morluklar, ayrıyeten iştahsızlık, genel beden ağrılarının sayılabileceğini aktaran Adıgüzel, ‘Lösemilerin seyri sırasında kemik iliği dışında öbür doku ve organların tutulması sonucunda da birtakım belirtiler meydana gelebilir. Örnek olarak merkezi hudut sisteminin tutulması ile baş ağrısı, bulantı, kusma ve nöbet üzere çeşitli belirtiler oluşabilir.’ bilgisini verdi.
Prof. Dr. Cafer Adıgüzel, ‘Erken teşhis ve tedavi, akut lösemilerin tedavi edilmesinde kritik bir rol oynar. Burada öncelikli olan her hastalıkta olduğu üzere tanıyı erken koymak ve bir an evvel uygun tedaviye başlamaktır. Tedavi başladıktan sonra, makûs hücrelerin yok edilerek sağlıklı olağan hücrelerin gelmesi ortalama bir ay sürer. Bu periyot epey kritiktir. Hastanın yatarak yakın takibinin yapılması ve muhtemel yan tesirler için izlenmesi gerekir.’ değerlendirmesini yaptı.
– ‘Kemik iliği nakli için hastalığın denetim altına alınmış olması gerekir’
Lösemiden kuşku edilen hastanın kemik iliğinden kan ve doku örnekleri alınarak özel boyamalar ve teknolojik aygıtlarla teşhis konulduğunu aktaran Adıgüzel, şunları kaydetti:
‘Akut lösemilerin cinslerinden olan lenfoblastik ve myeloblastik tipleri bu testlerle doğrulanır. Tıpkı vakitte lösemilerde olabilecek genetik değişiklikler için kromozom ve moleküler araştırmalar yapılır. Lösemide olabilen bu genetik değişikliklere nazaran klasik ilaç tedavilerinin yanında gayeye yönelik tedavi seçenekleri oluşturulur. Tedaviler hastanede yatarak ortalama birer aylık müddetler halinde birkaç sefer verilebilir. Emel kemoterapiler ile makûs hücrelerin yok edilmesi ve sağlıklı olağan hücrelerin kan üretimini yine sağlamasıdır.
Kemoterapilerden sonra gerek hastalık alakalı gerekse ilaçların tesiri ile tüm kan parametreleri çok düşer. Buna bağlı olarak da kırmızı kan ve trombosit denilen kanamayı durduran hücreleri dışarıdan destek edilmesi gerekir. Hastalar enfeksiyona açık olduklarından ateş olması durumunda uygun antibiyotiklerin başlanması da planlanmalıdır. Yaklaşık bir ay sonunda hastadan tekrar kemik iliği örnekleri alınarak makus hücrelerin kaybolup olmadığına bakılmaktadır.’
Adıgüzel, akut lösemilerde kesin tedavi sistemlerinden birinin kemik iliği nakli olduğunu belirterek, lösemilerin tiplerine, genetik ve klinik davranışlarına nazaran tekrarlama riski yüksek olanlara kemik iliği nakli yapılabileceğini vurguladı.
Kemik iliği nakli için hastalığın denetim altına alınmış olması gerektiğine işaret eden Adıgüzel, ‘Nakillerde ekseriyetle varsa doku gurupları tam uyan kardeş ve akrabalardan tercih edilirken, doku gurubu uygun akrabası olmayanlarda kemik iliği bankalarında istekli bağışçı olan akraba dışı donörler yahut yarım uyumlu akrabalar tercih edilir.’ tabirlerini kullandı.
– ‘Sağlıklı ömür üslubu ile kanseri önleyin’
Kanserin çağın en değerli hastalıklarından biri olduğunu söz eden Adıgüzel, şu tavsiyelerde bulundu:
‘Yeni tedavi usulleri için yapılan çalışmalar her geçen gün artış gösterse de hala alınması gereken uzun bir yol var. Bu nedenle kollayıcı tedavilerin ve sağlıklı ömrün biraz daha ön plana çıkması gerekir. Bu gözetici tedavilerin başında da alışılmış ki sağlıklı beslenme, kimyasal ve radyoaktif temaslardan kaçınmak gelmektedir. Lösemilerden korunmak için spesifik bir sistem yoktur. Fakat sağlıklı bir ömür biçimi, bağışıklık sistemi güçlendirici besinler tüketmek, yani yanlışsız beslenme, tertipli antrenman yapmak, sigara ve alkol üzere ziyanlı hususlardan uzak durmakla kanser riski azaltılabilir.’
