Deutsche Bank’ın geçen hafta yayımlanan raporunun akabinde gündeme gelen taban fiyat tartışmalarına Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay’dan yanıt geldi. Atalay, “4 ay önce taban fiyatı konuşmaya başladığınız vakit mesken sahibi de markette artırım yapmaya devam ediyor” dedi.
Konfederasyon genel merkezinde, çalışma hayatındaki problemleri lisana getirmek hedefiyle tüm çalışanların ve emeklilerin iştirakiyle Ankara’da 20 Ekim’de düzenleyecekleri “Emek Buluşması Mitingi” için basın toplantısı düzenleyen Atalay, emekli olacak personeller ve taban fiyat konusundaki soruları da yanıtladı.
Önümüzdeki günlerde taban fiyat görüşmelerinin başlayacağını belirten Atalay, “Asgari fiyatlı önümüzdeki yıl 1 ya da 15 Şubat’ta fiyatını alacak. Burada 4 ay var. O yüzden 4 ay önce taban fiyatı konuşmaya başladığınız vakit konut sahibi de markette artırım yapmaya devam ediyor. Minimum fiyat tespit komitesinde geçmiş periyotta olduğu üzere bu periyot de taban fiyatlı çalışanlar olacak. Biz orada olmayacağız” dedi.
Deutsche Bank geçen hafta Türkiye’de iktisat idaresi, banka yöneticileri, ekonomistler ve akademisyenlerle yaptığı görüşmelerin akabinde hazırladığı notta Türkiye’de yetkililerin enflasyon görünümü konusunda temkinli optimistlik içinde olduğunu belirtti. Notta enflasyon görünümü açısından kritik kıymetteki 2025 minimum fiyatı konusunda “Genel beklenti yüzde 25-30 artış yönünde” tabirleri kullanılmıştı.
“Bu işi enflasyona bağlayamazsınız”
Kamuda çalışan çalışanların farklı farklı fiyatlar almasıyla iş barışının bozulduğunu savunan Atalay, minimum fiyata ait açıklamalarda da bulundu.
2024’te emekli olanlar ile 2025 yılında emekli olacakların aylıkları ortasında oluşacak farkla ilgili olarak yasanın değişmesi gerektiğini belirterek, “Bu işi enflasyona bağlayamazsınız” diye konuştu.
2024 ila 2025 yıllarında emekli olacak emekçiler ortasında yüzde 30’luk maaş farkının meydana geleceği ve Orta Vadeli Program’da yer alan “Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi”nin de kıdem tazminatına alternatif olacağı istikametindeki savlarının kamuoyunda değerlendirildiği hatırlatılan Atalay, kıdem tazminatının kuş kadar kaldığını tabir ederek, kıdem tazminatına alternatif kabul etmelerinin kelam konusu olmadığını vurguladı.
Atalay, şunları kaydetti:
“Yılbaşına daha 2,5 ay vaktimiz var. Bu kanun değişmezse kaybımız var ancak kanun değişiyorsa bir sorun yok. Yani bizim talebimiz dileğimiz da bunun sürdürülemez olduğu tarafındadır. Bunu devlet de güç karşılar. Bunun kıdem tazminatları var. Yani azımsanmayacak biçimde talep var. En az 5 bin ile 12 bin lira ortasında bir para farkı var. Beşerler o parayı niçin bıraksınlar? Bu işi enflasyona bağlayamazsınız. Enflasyonu denk getireceğim diye ülkeyi uçuruma götürmenin bir manası yok.”