TOBB Konfeksiyon ve Hazır Giyim Sanayi Meclis Başkanı Şeref Fayat asgari fiyat ile ilgili “Bir biçimde çalışanımızın eline daha fazla geçecek; lakin patronun üzerine yüklenen yükün yüzde 25-26’yı geçmediği bir formül bulunması lazım yahut maalesef bir biçimde paramızın devalüe edilmesi lazım. Aksi takdirde bilhassa emek ağır kesimlerde esasen çok önemli formda kaybettiğimiz istihdamı çok daha süratli kaybedebiliriz. Bunun çok büyük bir tedirginliği maalesef yaşanıyor” dedi.
Bloomberg HT yayınına katılan Fayat, son periyotta bilhassa Deutsche Bank’ın raporundan sonra ortaya çıkan minimum fiyat tartışmaları ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Fayat “Çalışanlarımızın aslında yüzde 25 üzere bir artışla açlık hududunun bile üzerine çıkması mümkün değil. İki hafta evvel Çalışma ve Toplumsal Güvenlik Bakanı’na yaptığımız sunumda vergi muafiyeti ile çalışanlarımızın eline daha fazla geçecek bir formül sağlanması gerektiğini bilhassa vurguladım. Aksi takdirde Dövizdeki bu baskı şayet devam edecekse imalat bölümlerinin, ihracat dallarının pazarlarda bu halde daraldığı görülmüşken, yılbaşında yüzde 25-26’nın üzerinde bir artırım kesimlerde istihdam çıkışını çok daha fazla hızlandırabilir. Münasebetiyle ‘asgari fiyatta yüzde 30’un üzerinde bir artışın, yavaşlayan iktisat ortamında işletmeleri sıkıntı durumda bırakacağı’ görüşüne katılıyorum. Umarız brüt fiyattan net kısmının çalışana daha çok verileceği biçimde bir formül bulunarak bu artış sağlanır. Aksi takdirde 25-26’nın üzerinde bir artış maalesef çok daha büyük bir istihdam çıkışına sebep olacak” formunda konuştu.
Deutsche Bank Türkiye’de iktisat idaresi, banka yöneticileri, ekonomistler ve akademisyenlerle yaptığı görüşmelerin akabinde hazırladığı notta 2025 taban fiyatı konusunda genel beklentinin yüzde 25-30 artış tarafında olduğu sözlerini kullanmıştı. Deutsche Bank grubu, taban fiyatta yüzde 30’un üzerinde bir artışın, yavaşlayan iktisat ortamında işletmeleri sıkıntı durumda bırakacağı ve enflasyon beklentilerini bozacağı tarafında bir kanı olduğunu da belirtmişti.
Notta bu hususta “Bazı analistler şirketler tarafından taban fiyat dışındaki bölümlerde yapılacak fiyat artışlarının yüzde 30’un üzerinde olabileceğini savunurken, kimi ekonomistler azalan kar marjlarının şirketlerin yüzde 30’un üzerinde artırım yapmasını engelleyeceğini ve birçok şirket tarafından yıl başında yapılacak birinci fiyat artışının yüzde 20 civarında olabileceğini (yıl ortasında daha fazla ayarlama ile) düşünüyor” sözleri de yer almıştı.