Merkezi Münih’te bulunan Ifo’nun uzmanları Cevat Giray Aksoy, Andreas Baur, Lisandra Flach ve Beata Javorcik tarafından hazırlanan ” Tedarik Zincirlerinin Yeniden Yapılandırılması: Alman Firmalarının Öncelikleri Neler?” başlıklı anket çalışması yayımlandı.
Çalışmaya göre, ankete katılan şirketlerin yaklaşık yüzde 58’i geçen yıl tedarik zincirlerini genişletti ve yeni tedarikçiler buldu. Her 3 Alman şirketten biri de kendi tedarikçi tabanını daha da genişletmeyi planlıyor.
Ankete katılan şirketlerin yaklaşık yüzde 44’ü tedarik zincirlerinin daha iyi izlendiğini belirtti. Şirketlerin yüzde 17’si de dikey entegrasyonlarını artırarak, daha önce dışarıdan tedarik edilen üretim adımlarını şirkete yeniden entegre ettiğini bildirdi.
Alman sanayisi ayrıca stoklarını artırıyor ve bazı durumlarda yeniden daha fazla üretim yapıyor. Ankete katılan şirketlerin yüzde 45’i geçen yıl stok seviyelerini artırdı. Ancak sadece yüzde 12’si bunu gelecekte de yapmayı planlıyor.
Alman elektronik sektöründe şirketlerin yüzde 80’i tedarikçilerinin ve tedarik kaynaklarının sayısını artırırken, makine mühendisliği sektöründe bu oran yüzde 71’de kaldı.
Otomotivde ise birçok şirket artan dikey entegrasyona güveniyor. Bu sektörde yüzde 34’ü daha önce bağımsız tedarikçilerden satın aldıkları girdileri kendileri üretmeye başladı.
Bu arada, Avrupa Birliği’nin (AB) Avrupa’daki şirketleri tedarik zincirlerindeki çocuk işçi çalıştırma gibi insan hakları ihlalleri ya da çevre düzenlemelerinin ihlali gibi eksikliklerden sorumlu tutmayı amaçlayan bir tedarik zinciri yasası üzerinde çalışıyor. Bu yasanın, Almanya ve İtalya gibi büyük AB ülkelerinin direnişi nedeniyle başarısız olabileceği belirtiliyor.
Alman iş dünyası, AB gerekliliklerinin Almanya’da halihazırda yürürlükte olan tedarik zinciri yasasının çok ötesine geçmesinden ve ek bürokrasi getirmesinden endişe duyuyor.
Ifo Dış Ticaret Uzmanı Andreas Baur, konuya ilişkin değerlendirmesinde, “Geçtiğimiz yıl tedarik zinciri aksaklıkları ve malzeme eksikliklerinde yaşanan önemli düşüşe rağmen sanayide tedarik zinciri dönüşümü hala tüm hızıyla devam ediyor. Özellikle tedarik zincirlerinin çeşitlendirilmesi, şirketlerin ısrarcı olmasını gerektiren uzun vadeli bir görevdir.” ifadelerini kullandı.
Birçok şirketin Kovid-19 salgınının neden olduğu tedarik zinciri aksaklıklarına, stoklarını artırarak yanıt verdiğini belirten Baur, “Çoğu durumda, bu ayarlama süreci artık tamamlanmış görünüyor.” değerlendirmesinde bulundu.