Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, geçen yıl Türkiye ekonomisinin yüzde 4,5’lik bir büyüme kaydettiğini bildirdi.
Ekonomideki büyümenin Orta Vadeli Program hedefinin üzerinde olduğunu belirten Yılmaz, şunları kaydetti:
“GSYH, 1 trilyon 119 milyar dolarla ilk kez 1 trilyon doların üzerine çıkarken, kişi başı GSYH ise 13 bin 110 dolar seviyesine yükseldi. Siyasi istikrar ve güven içinde ekonomimizde öngörülebilirliğin sağlandığı bir ortamda, büyüme performansımızı 14 çeyrektir kesintisiz bir şekilde sürdürüyoruz. Bölgemizi etkileyen olumsuz jeopolitik gelişmelerin yaşandığı, depremin yaralarının sarıldığı, küresel ticari faaliyetlerin azaldığı bir dönemde sağlanan büyüme ekonomimizin gücünü göstermektedir.”
Yılmaz, açıklanan küresel büyüme verilerine göre, Türkiye’nin dördüncü çeyrekte ve yıl genelinde OECD ve G-20 ülkeleri arasında büyüme oranında 2’nci sırada yer alarak küresel ölçekte üst sıralardaki yerini koruduğunu belirtti.
Tarım, sanayi ve hizmetler sektöründe pozitif büyüme
Yılmaz, geçen yılın dördüncü çeyreğinde Türkiye ekonomisi yüzde 4 oranında büyürken, tarım, sanayi ve hizmetler sektörlerinin tamamında bu çeyrekte pozitif büyüme kaydettiğini vurguladı.
Bu dönemde katma değer artışı bir önceki yılın aynı dönemine göre inşaat sektöründe yüzde 10,8, sanayi sektöründe yüzde 1,9, inşaat dahil hizmetler sektöründe ise yüzde 3,6 olarak gerçekleştiğini bildiren Yılmaz, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Bir önceki yılın aynı dönemine göre sabit sermaye yatırımlarındaki yüzde 10,7’lik yüksek artış ve tüketim harcamalarının artış hızının yavaşlaması da büyümenin daha sağlıklı bir kompozisyonla ve dezenflasyon yaklaşımımızla uyumlu bir patikada ilerlediğini göstermektedir. Emeğin milli gelirden aldığı pay 2023 yılında artmıştır. İşgücü ödemelerinin milli gelir içindeki payı 2022 yılındaki yüzde 23,6 seviyesinden, 2023 yılında yüzde 29,1’e yükselmiştir. Para ve maliye politikası eşgüdümünde enflasyonla mücadele konusunda kararlı adımlarımızı sürdürürken, ekonomimizin yatırım, istihdam, üretim ve ihracat yoluyla büyüme oluşturma kapasitesi de güçlenerek devam etmektedir.”