Google Haritalar, bir vakitler yalnızca askeri istihbarat uzmanlarının sahip olduğu bir ayrıcalığı, internete erişimi olan milyarların hizmetine sundu. Meraklı beşerler uydudan çekilmiş ayrıntılı dünya fotoğraflarının içinde gezinirken uzaylılara rastladıklarını bile sav ettiler.
Bu tezlerin doğruluğunu yahut yanlışlığını yargılayacak kurum biz değiliz; lakin keşifler giderek farklı bir hal almaya başlıyor. Örneğin Quebec’te kamp gezisi planlayan bir adam Google Haritalar’da gezinirken muhtemelen eski bir asteroit çarpmasının yerini keşfetti. 2016’da ise, Piri Reis haritalarında ağaçlarla kaplı, yeşil ve hayat dolu olduğu gösterilen Güney Kutbu’nda bir piramit keşfedildi. Keşfedilen piramidin her bir kenarının 2 km olması, üstelik kenar/köşe açılarının da çok keskin ve düzün olması, bunun doğal bir oluşum olduğunu argüman edenleri bile kuşkuya düşürdü.
Bazı kişi ve kümeler, Güney Kutbu’nda binlerce yıl evvel gelişmiş bir medeniyetin yaşadığına inanıyor ve dünyanın kutuplarının yer değiştirmesiyle kutup bölgesine denk gelen bu bölgede artık hayat kalmadığı, eski yapıların da yüzlerce metre buzun altına gömüldüğü düşünülüyor. Elbette bunların hepsi şimdi bir “komplo teorisi” boyutunda. Fakat buzun kimi yerlerinde, bazen garip yapıların görülmesi bu teorinin daima ayakta kalmasını sağlıyor.
Şu anda internette dolaşan (ve üstte gördüğünüz) bir imaj de, bu fikri destekleyen son örnek. Japonların işlettiği Showa İstasyonu’nun güneydoğusundaki bu son bulgu, aslında bilimsel açıdan pek bir şey söz etmiyor. Bu yılın başlarında fark edilen ve Reddit’teki komplo panosuna gönderilen “buluntu”nun yer altına açılan dev bir kapı olduğu argümanı var.
Zile bassak komşularımız kapıyı açarlar mı?
Antarktika hakkındaki bir başka komplo teorisi, buzların altında, yüzlerce yahut binlerce metre derinde, UFO’lar kullanarak uçan ve dünyanın çekirdeğindeki ısıdan güç alarak yaşayan gelişmiş bir medeniyetin saklandığını anlatıyor. Bu “gelişmiş” medeniyetin ise yabanî ve ilkel buldukları beşerlerle temas kurmayı çok sevmediği fakat sağa sola nükleer bomba atmaya başlayan insanların yer altına da ziyan vermeye başlaması nedeniyle istemeye istemeye temasa geçip insanlığı uyardıkları, “yapmayın etmeyin, başımızın tasını attırmayın” dedikleri argüman ediliyor.
Öte yandan bu medeniyetin UFO’larının yeryüzüne dünyanın farklı bölgelerindeki bu cins geniş kapılardan çıktıkları da düşünülüyor. İşte Google Haritalar’da keşfedilen ve “kapıya” benzetilen yapı bu yüzden ilgi toplamayı başardı. Lakin bu yapı aslında yalnızca kayaların sivri kenarlarının yan yana paralel konumlanmasıyla meydana gelmiş bir doğal oluşum da olabilir.
Hazır konusu açılmışken, şayet yer altında yaşayan komşularımız burayı okuyorsa, onlara da bir ileti vermek isteriz: “Sevgili komşularımız, şayet söylendiği üzere sağa sola saniyeler içinde uçan kaçan gelişmiş teknolojileriniz ve ileri bir medeniyetiniz varsa lütfen “medeniyetinizin gelişimine müdahalede bulunmak istemiyoruz” saçmalığını bir kenara bırakıp insanlığa savaşsız, enflasyonsuz, açlıksız, kıtlıksız, huzurlu ve barış içinde bir dünya kurmaları için yardım eder misiniz? İleri düzeyde bir medeniyete sahip olmak, komşusu dardayken zordayken yardım etmeme ayıbını ve vicdansızlığını açıklayamaz. İnsanoğlu olarak sizden bu takviyesi bekliyoruz. Sevgiler.”
