“FORVET KONUMUNDA ZORLANDIK”
Geçen dönem kıl hissesi kaçırılan bir play-off var. Bu döneme başladık, yeni umutlar, yeni transferler ve yeni bir teknik adam. Yaz transfer periyodu Hull City için nasıl geçti? Başınızdaki tüm gayeleri gerçekleştirebildiniz mi?
“Biz çok özeleştiri yapan bir takımız. Ben grubu temsilen sizinle bir ortaya gelmekten çok onur, gurur duyuyorum. Bu işin ardında çok önemli emek veren öbür bir takım var. Çok önemli bir emek verdik. Çok ağır ve yorucu geçti. Her şeyin özünde biz grup olarak ve liderimiz olarak özeleştiriyi seven ve konuşmayı seven bir grubumuz. Yüzde 80’le oynadığımızı düşünüyorum. Kendisi de o denli düşünüyor. Bazen yüzde 70, bazen yüzde 80 diyor. Tamamlayamadığımız tek kesim forvet konumu. Onu da Joao Pedro ile tamamlamaya çalıştık. Bu kadar büyük bütçelerin olduğu bir ligde, çok da az bulunan santrforların, çok kıymetli olduğu günümüz futbolunda aradığınız santraforu ikna edip getirmek çok sıkıntı oluyor. Kendimizi daha düzgün pozisyonlandırıp, hocamızın arzuladığı yahut oyuncu profillerini getirebilmek. Bu, şu andaki oyuncuların bizim istemediğimiz oyuncular olduğu manasına gelmesin, sakın yanlış anlaşılmasın. Premier Lig’e çıkmak istediğimiz noktada ulaşılması sıkıntı oyuncuları ikna etmeye çalıştık. Geçen sene bunları ikna etmeyi başardık. Bu sene kendimizi orada olumlu olarak eleştirebilirim. Forvet konumunda biraz zorlandık. Bizim oynamak istediğimiz futbol, İngiltere normunun dışında bir futbol. İngiltere’de forvetler daha savunma ardına koşan, kanatların daha çok içeriye dönük, aykırı ayaklı kanatlarla oynanan bir futbol kültürü var. Biz bunu değiştirmek istiyoruz. Basın toplantısında da söyledim. Biz bunu değiştirmek istiyoruz. Öngörülememezlik. Liderimiz da söyledi. Biz öngörülemez bir futbol oynayabilirsek, bu büyük bütçelerle çaba edebiliriz. Aradığımız forvet, biraz daha gaye santrfor, topu tutabilen, ceza alanının içinde gezip, ortalara tepki verip, golle birleşebilecek bir santrfor tipi. İngiltere’de bu üslup santrafor tipi çok az. Münasebetiyle yurt dışını zorladık. Kanatlarda çok yeterli iş yaptığımızı düşünüyorum. Orta alanda da önemli emek verdik. Bizim için çok şiddetli bir transfer periyoduydu. Herkese teşekkür ediyorum. Liderimiz her hususta dayanılmaz dayanak oldu.”
TAKIMIN PERFORMANSI
Tim Walter ile anlaştınız. Son 3 haftada bir galibiyet serisi var. Grup şu anda yüzde kaçlık performansında?
“Bence, bu büsbütün benim fikrim, bence yüzde 60-65’le oynuyoruz. Oynadığımız oyun, futbolseverlerin bizi takip etmesini istiyoruz, çok değişik bir oyun. Bir bakıma aslında biz savunma bloğumuzu büsbütün ikinci bölgeye yayıp, orta saha ve hamledeki oyuncularımızı üçüncü bölgeyi kalabalık tutarak, rakibi daha çok orada boğup, sonrasında counter-press dediğimiz, savunma nüanslarıyla tahminen de oyunu orada tutarak, rakibi boğma üzerine bir oyun planlıyoruz, onu oynamaya çalışıyoruz. Futbol, başka sporlar üzere kolay değil. Bunun için vakte muhtaçlığımız vardı. Bunun sancısını yaşıyoruz. Yavaş yavaş oturmaya başladı. Oyuncularda bu oyunu oynayabilmesi için biraz daha inanması, özgüvenli olması, risk alması gerekiyor. Biz onu oturtmaya çalışıyoruz. Oturduğu noktada çok enteresan, göze güzel gelen futbol olacağını düşünüyorum. Hocamız bununla ilgili çok önemli idman yapıyor. İngiliz oyuncular, maç temposundan ötürü “Acaba çok mu yükleniyor?” diyor lakin hocamız oyun hafazası için bunu yapıyor. Geçen yıldan bu yana geldiğimiz noktada bu ezberi oturtmak için, iki katı fazla idman yapmışsız. Lakin çok hoş bir grubuz. Herkes buna inanmış durumda. Bunun meyvelerini toplayacağımızı inanıyorum.”
Bu meyveleri topladık, Premier Lig hayalini gerçekleştirdiniz diyelim. Bu hayali gerçekleştirdikten sonra Premier Lig’de nasıl kalıcı olacağınızın projesi de bir yerde bekliyor mu?
“Bekliyor. Ben ve grubum, zati liderimize bu projeyi kulübü aldıktan sonra sunduk. O da aslında bu projenin vizyonunu yarattı. En kıymetlisi burada istikrar. Kendisi de yol arkadaşlığını, muvaffakiyetinin her devrinde taşımış biri olarak çok değerli bir futbol adamı ve medya işvereni. Bu onun istikrarının bir yansıması. Biz Premier Lig’e çıkarsak, inşallah çıkacağız, o noktada bu devamlılığı sürdüreceğiz. Oraya gidip yine bir formül üretmeye yahut orada kalmak için taviz vermeyeceğimizi düşünüyorum. Adapte olmamız gerekecek. Onun için gerekli planları, transfer siyasetini 3 sene evvel yaptık ve her sene yeniliyoruz, güncelliyoruz.
“Bir de en büyük sorununuz paraşüt ödemeleri var. Onunla baş etmeye çalışıyorsunuz. Acun Bey de vakit zaman bununla ilgili görüşmeler yaptığını lisana getirdi. Burada çok bir şey değişmeyecek üzere görünen şu an için. Sonrasında buradan kulübün iktisadını daha canlı tutabilmek için oyuncu satma modeline devam etmeyi düşünüyor musunuz, yoksa bir yerde durdurup ondan sonra buna tekrar döneriz mi?”
“Bu sene o denli, birçok oyuncuyla uzun vadeli kontratlar yaptık. Kiralık piyasasından muvaffakiyet elde etme stratejisini değiştirdik. Kontratlı oyuncularla bu işi yönetmeye çalışıyoruz. Bu probleminizin yanıtı açık. Herkesi tutacağız desek, gerçek olmaz. Liderimiz daima söylüyor, “Biz, bizde kalmak isteyen oyuncularla devam edelim. Fakat gitmek isteyen oyuncularla ilgili kurallar oluştuğunda önünü açabilelim.” Bizim satış öykümüz bununla ilgili, biz tok satıcıyız aslında İngilizlere nazaran. Oyuncu satacağız diye yola çıkmıyoruz. Oyuncularımızı o kadar geliştiriyoruz ki, bizim arzuladığımızdan fazla fiyat geldiğinde yolumuzu gerçek bir biçimde ayıyoruz. Yetiştirici bir olma isteğinde değiliz. Premier Lig’e çıkarken, kendi seçkin takım profilimizi oluşturma peşindeyiz. Bununla ilgili çok net bir yanıt veremiyorum o yüzden.
“İngiliz ayağı bizim için çok değerli, muvaffakiyete ulaşmalıyız lakin bir yandan da Türkiye’den alacağınız takviye ve ekosistem yaratmak çok değerli noktasında mısınız hala?”
“Hala oradayız. Çok hoş bir soru. Teşekkür ediyorum. Şunu atlamayalım, sizlerin burada bize takviyesi tıpkı vakitte bizim için o ekosistemi oluşturmamıza çok büyük yararı oldu. Teşekkür ediyorum size. Yalnızca takip ederek değil, inanarak, imkanlarınızı bizimle birleştirerek çok kıymetli aralık kaydettik. Birinci yılımızda, bizim için kıymetli olan kaybedilen taraftarımızı geri kazanmaktı. Biz bunu birinci yılın ortasında başardığımızda, sonrasında kendimizi, Acun Bey’in bir Türk iş adamı, medya işvereni ve futbol sevdalısı olarak, İngilizlere ve İngilizlerin kendisini otoritesi olarak gördükleri ortamda kendimizi kabul ettirmekti. Bunun hiçbir döneminde şunu atlamadık, kendi ülkemiz, ülkemizi temsil ediyoruz, ülkemizin içinde de takviye kümesi, futbolseverlerin kendi dışında takviyeleri kadro dışında yurtdışında gururumuz diyebileceği bir kadro olmak. Onun için önemli eforlarımız oldu, devam ediyor. Her kampımızı burada yapıyoruz. Buradaki birçok kadroyla istişare yapıyoruz. Türkiye’deki birçok beşerle liderimiz istişare ediyoruz. Bir dinamizm oluşturduk, bunu çoğaltmak amacımız. Hala şunu söylüyoruz, “Kendi ülkemizin İngiltere’deki temsilcisi olalım, buradaki beşerler da bizi gururla desteklesinler” Bugün Wolverhampton Portekiz modeli, Brentford Danimarka modeli, Brighton kendisini yeniliyor, Güney Amerika’dan oyuncu getiriyorlar, Güney Amerika modeli. Championship’te Endonezyalı kulüp sahibi var. Amerikalı birçok kulüp sahibi var. Biz daha çok küreselleştirmek için adım atmak istiyoruz ancak Türkiye ile birlikte. Ülkemiz bizim için başlangıç noktası ve gelişmesi gereken asıl bahis. Siz de biliyorsunuz, Championship’in takipçi sayısına inanamıyorlar. O da Türkiye’deki futbolseverlerin bize gösterdiği emek.”
HULL CITY BELGESELİ
Günümüzde çeşitli spor kulüplerinin çevrim içi platformlarda büyük ve değerli belgeselleri var. Acun Bey’in elinde de bir EXXEN üzere bir platform var. Buraya bu türlü bir Hull City içeriği gelecek mi? Hem Hull City için hem de EXXEN’in İngiltere’ye açılması için,
“Bu çok yayın. Biz bunu proje olarak sunalım. Çok yaygın. Çok hoş ve ekonomik getirdi kulüplere projeler. Eminim Acun Bey’in takımlarının başında proje olduğunu düşünüyorum. Biz esasen kocaman bir aileyiz Sizin de projeniz varsa, kendisiyle en kısa vakitte görüşmenizi tavsiye ediyorum. Yardımcı olmak için elimden geldiğince dayanak olurum.”
