DİJİTAL BAĞLANTI VE ÇOCUK
Türk toplumunda çocuğun daha çok anne tarafından büyütüldüğü varsayımı bulunmaktadır. Günümüz şartlarında annenin de ekonomik özgürlüğe sahip olması aile yapısını esaslı bir formda değiştirmektedir. Çocukların birden fazla büyük anne yahut bakıcılara tarafından büyütülmektedir. Bu değişim çocuğun gelişim sürecine de tesir etmektedir.
Çocukların sergiledikleri tutumlar karşısındaki tavırları ve davranış metotları hayata bakışlarındaki farklılık nedeni ile değişiklik göstermektedir.
Geçmişte çocukların merak duygusu ve yetişkinlerin deneyimi, ortada kurulan irtibatın güç kaynağıyken günümüzde çocuklar merak hislerini internet üzerinden gidermeye çalışabilmektedirler.
Televizyon ve internet günümüzde yetişkinle çocuk ortasındaki etkileşimi temelden etkilemektedir.
Çocuklar yalnızca ‘çocuk dünyası’ na ait programları takip etmedikleri üzere hayli önemli
bir oranda yetişkin dünyasını da takip ettiklerini üniversitelerin bu alandaki araştırmaları göstermektedir.
Ebeveynler bu hususa hassasiyetle eğilmeli, araştırma ve uyarıcı makaleleri takip etmelidir.
Unutulmamalı ki; Bizler on dokuzuncu yüzyıl başları ile yirminci yüzyıldaki değişimleri yakalamaya ve yirmibirinci yüzyıla çocuk yetiştirmeye çalışıyoruz.Çocuklarımızı yeni dünya sistemine hazırlamakta vakit zaman zorluk yaşayabiliriz.Kaygılanmak yerine akılcı davranmalı ve çocuklarımızla kaliteli vakit geçirmeliyiz.
Çocukluk yalnızca biyolojik değil kıymetli ölçüde toplumsal bir olaydır.
Bu nedenle çocukların büyüklerin dünyasındaki mali, cinsel, şiddet üzere durumlara şahitlik ederken çocukluk olgusu yavaş yavaş yok oluşa başlamıştır. Halbuki sağlıklı bir çocukluk gelecekte uygun bir toplum inşası demektir.
Televizyon haberleri ve dizilerde şahit olduğumuz olaylar, kavramlar çocuk dünyasına girmesi uygun görülmeyen yetişkin alakalarını yansıtmaktadır. Bunlara şahitlik eden çocuk tasa ve davranış bozuklukları yaşamaktadır.
- Çocuklara internette de gerçek dünyada olduğu üzere davranması gerektiği öğretilmelidir.
- Çocuklara, etik ve ahlak kurallarına internette de uyulması gerektiği vurgulanmalıdır.
- Çocuklara telif haklarının ehemmiyeti anlayacakları bir biçimde anlatılmalı ve şahsî bilgilere hürmet duyması gerektiği öğütlenmelidir.
- Çocuğa şahsî bilgilerin kapalılığının değeri anlatılmalı ve bu bilgilerin kimseyle paylaşılmaması gerektiği izah edilmelidir.
- Çocuğa internet ortamında yanlış bilgilerin olabileceği bu nedenle mükafatlar, armağanlar, arkadaşlıklar konusun da dikkatli olması gerektiği vurgulanmalıdır.
- Koruyucu ve takip edici programlar kullanılmalı ve çocuğun aktivitelerinden haberdar olunmalıdır.
- Çocuk sanal arkadaşlıklara ve oyunlara değil, toplumsal ortamda arkadaşlıklara yönlendirilmelidir.
- Ebeveynler çocukla birlikte internet başına oturmalı ve onlara sanal âlemin avantaj ve dezavantajlarını anlatmalıdır.
- Akşamları çocuklarımızla geçireceğimiz birkaç saati mümkün olduğunca cep telefonu, bilgisayar ve televizyondan farklı toplumsal paylaşımlar geliştirilmelidir.
Örneğin, birlikte oynayabileceğiniz akıl oyunları, kutu oyunları yahut öykü anlatımları vs üzere.
Olumsuz özelliklerine karşın internet, irtibat ve toplumsal alanının yine biçimlendirilmesini sağlamış ve alışkanlıklarımızı değişime uğratmıştır. Yapay bir dünya oluşumu sağlamıştır. Bilgi kirliliğ, sahtecilik, fikir hırsızlığı, dezenformasyon (bilgi çarpıtma), yasa dışı süreçlerin internet üzerinden gerçekleştirilmesi bu teknolojinin dezavantajlarından çocuklarımızı koruyabilmeliyiz.
Reel dünyanın gerçeklikleri ile yapay dünyanın dezavantajlarından çocuklarımızı koruyabilmemiz gelecek kuşaklar için büyük kıymet taşımaktadır.
CEYDA YÜCETÜRK KARAKAYA
