Yunanca Allos-> Yabancı sözcüğünden türetilmiştir.
Allerji
İmmun sistemin yabancı bir hususa karşı olağandışı yahut çok karşılığı manasına gelmektedir.
Sebebini bilmediğimiz bağırsak sorunları, hazımsızlık, gaz, şişkinlik, baş ağrısı, yorgunluk, halsizlik, depresyon, kas-eklem ağrıları, ciltte döküntü üzere günümüzde yaygın rastlanan şikayetlerin nedeni olabilir.
Gecikmiş tip alerji olarak da bilinen hücresel tip alerjilerde belirtiler genel olarak alerjen ile temastan 1-2 gün sonra yahut daha geç ortaya çıkar. Bu nedenle besin ile şikayetler ortasında temas kurmak zordur.
Toplumda besin alerjileri sıklığının % 50 arttığı görülmektedir.
Endişe verici bu durumdan genetiği ile oynanmış besinler, besin katkı hususları, boyalar, toksinler, kimyasallar ve metaller sorumlu tutulmaktadır. Bilhassa alerjik genetik yatkınlık ve gerilim ile bu faktörler birararaya geldiğinde besinlere karşı bağışıklık sisteminin çok yanıtı-duyarlaşma gelişmektedir.
Toplumda besin alerjileri sıklığının % 50 arttığı görülmektedir.
Endişe verici bu durumdan genetiği ile oynanmış besinler, besin katkı unsurları, boyalar, toksinler, kimyasallar ve metaller sorumlu tutulmaktadır. Bilhassa alerjik genetik yatkınlık ve gerilim ile bu faktörler birararaya geldiğinde besinlere karşı bağışıklık sisteminin çok yanıtı-duyarlaşma gelişmektedir.
Bağırsakların besinlerin sindirimi ve emilimi dışında kıymetli bir işlevi da savunma sistemidir. Bedeni koruyan bağışıklık hücrelerinin yaklaşık %70’i bağırsakta bulunur. Tıpkı vakitte bağırsak yüzeyi biyofilm denen faydalı bakterilerden oluşan esirgeyici bir katman ile kaplıdır. Alınan besinler sindirildiğinde faydalı olan besin unsurları, vitaminler ve mineraller bağırsaktan emilirken, yabancı hususlar, toksinler, mikroplar bağırsak bariyeri ve bağışıklık hücreleri tarafından dışarı atılır, yok edilir. Lakin alerjenlere maruziyet devam ederse bağırsak bariyerinin ve bağışıklık hücrelerinin direnci kırılır, bağırsaklar çok geçirgen hale gelir ve bağışıklık hücrelerinin cevabı bozulur. “Aşırı geçirgen bağırsak sendromu” denen bu durumda bağışıklık hücreleri daha evvel tolerans gösterdiği birçok besine karşı çok reaksiyon-duyarlaşma gösterirken, yabancı hususların bedene girişine de pürüz olamaz. Bağırsakta inflamasyon (bağışıklık sisteminin iltihabi reaksiyonu) gelişir, tüm bedeni tesirler ve vakit içinde otoimmün hastalıklar, romatizmal hastalıklar gelişmeye başlar.
Günümüzde her beş şahıstan biri besin alerjisinden şikayet etmektedir.
Nikel içeren besinler alerji sebebi olabilir!
Sistemik nikel alerjisi özel bir “gıda alerji” cinsidir.
Çikolata, fındık, işlenmiş etler, meyvelerin kabukları, kimi zerzevat çeşitleri, deniz kabukluları ve mutfakta kullandığımız kaplar nikel alerjisinden sorumlu tutulmaktadır. Araştırmalar toplumumuzda cilt tepkileri, egzema, döküntü, romatizma, otoimmün hastalıklar ve kronik yorgunluk sendromu üzere kronik iltihabi hastalıkların semptomlarında artış olduğunu göstermekte ve nikel suçlanan etkenler ortasında gösterilmektedir.
Semptomlar :
Hazımsızlık, şişkinlik, bağırsak problemleri
Ciltte döküntü, kaşıntı, kızarıklık
Baş ağrısı, migren
Yorgunluk, halsizlik (kronik yorgunluk sendromu)
Depresyon
Fibromiyalji (Kas ağrıları)
Yunanca Allos-> Yabancı sözcüğünden türetilmiştir.
Allerji
İmmun sistemin yabancı bir hususa karşı olağandışı yahut çok karşılığı manasına gelmektedir.
Sebebini bilmediğimiz bağırsak sorunları, hazımsızlık, gaz, şişkinlik, baş ağrısı, yorgunluk, halsizlik, depresyon, kas-eklem ağrıları, ciltte döküntü üzere günümüzde yaygın rastlanan şikayetlerin nedeni olabilir.
Gecikmiş tip alerji olarak da bilinen hücresel tip alerjilerde belirtiler genel olarak alerjen ile temastan 1-2 gün sonra yahut daha geç ortaya çıkar. Bu nedenle besin ile şikayetler ortasında irtibat kurmak zordur.
Toplumda besin alerjileri sıklığının % 50 arttığı görülmektedir.
Endişe verici bu durumdan genetiği ile oynanmış besinler, besin katkı unsurları, boyalar, toksinler, kimyasallar ve metaller sorumlu tutulmaktadır. Bilhassa alerjik genetik yatkınlık ve gerilim ile bu faktörler birararaya geldiğinde besinlere karşı bağışıklık sisteminin çok yanıtı-duyarlaşma gelişmektedir.
Toplumda besin alerjileri sıklığının % 50 arttığı görülmektedir.
Endişe verici bu durumdan genetiği ile oynanmış besinler, besin katkı hususları, boyalar, toksinler, kimyasallar ve metaller sorumlu tutulmaktadır. Bilhassa alerjik genetik yatkınlık ve gerilim ile bu faktörler birararaya geldiğinde besinlere karşı bağışıklık sisteminin çok yanıtı-duyarlaşma gelişmektedir.
Bağırsakların besinlerin sindirimi ve emilimi dışında değerli bir işlevi da savunma sistemidir. Bedeni koruyan bağışıklık hücrelerinin yaklaşık %70’i bağırsakta bulunur. Birebir vakitte bağırsak yüzeyi biyofilm denen faydalı bakterilerden oluşan gözetici bir katman ile kaplıdır. Alınan besinler sindirildiğinde faydalı olan besin hususları, vitaminler ve mineraller bağırsaktan emilirken, yabancı unsurlar, toksinler, mikroplar bağırsak bariyeri ve bağışıklık hücreleri tarafından dışarı atılır, yok edilir. Ancak alerjenlere maruziyet devam ederse bağırsak bariyerinin ve bağışıklık hücrelerinin direnci kırılır, bağırsaklar çok geçirgen hale gelir ve bağışıklık hücrelerinin karşılığı bozulur. “Aşırı geçirgen bağırsak sendromu” denen bu durumda bağışıklık hücreleri daha evvel tolerans gösterdiği birçok besine karşı çok reaksiyon-duyarlaşma gösterirken, yabancı unsurların bedene girişine de mani olamaz. Bağırsakta inflamasyon (bağışıklık sisteminin iltihabi reaksiyonu) gelişir, tüm bedeni tesirler ve vakit içinde otoimmün hastalıklar, romatizmal hastalıklar gelişmeye başlar.
Günümüzde her beş bireyden biri besin alerjisinden şikayet etmektedir.
Nikel içeren besinler alerji sebebi olabilir!
Sistemik nikel alerjisi özel bir “gıda alerji” çeşididir.
Çikolata, fındık, işlenmiş etler, meyvelerin kabukları, birtakım zerzevat çeşitleri, deniz kabukluları ve mutfakta kullandığımız kaplar nikel alerjisinden sorumlu tutulmaktadır. Araştırmalar toplumumuzda cilt tepkileri, egzema, döküntü, romatizma, otoimmün hastalıklar ve kronik yorgunluk sendromu üzere kronik iltihabi hastalıkların semptomlarında artış olduğunu göstermekte ve nikel suçlanan etkenler ortasında gösterilmektedir.
Semptomlar :
Hazımsızlık, şişkinlik, bağırsak problemleri
Ciltte döküntü, kaşıntı, kızarıklık
Baş ağrısı, migren
Yorgunluk, halsizlik (kronik yorgunluk sendromu)
Depresyon
Fibromiyalji (Kas ağrıları)
Yunanca Allos-> Yabancı sözcüğünden türetilmiştir.
Allerji
İmmun sistemin yabancı bir unsura karşı olağandışı yahut çok karşılığı manasına gelmektedir.
Sebebini bilmediğimiz bağırsak sorunları, hazımsızlık, gaz, şişkinlik, baş ağrısı, yorgunluk, halsizlik, depresyon, kas-eklem ağrıları, ciltte döküntü üzere günümüzde yaygın rastlanan şikayetlerin nedeni olabilir.
Gecikmiş tip alerji olarak da bilinen hücresel tip alerjilerde belirtiler genel olarak alerjen ile temastan 1-2 gün sonra yahut daha geç ortaya çıkar. Bu nedenle besin ile şikayetler ortasında ilişki kurmak zordur.
Toplumda besin alerjileri sıklığının % 50 arttığı görülmektedir.
Endişe verici bu durumdan genetiği ile oynanmış besinler, besin katkı hususları, boyalar, toksinler, kimyasallar ve metaller sorumlu tutulmaktadır. Bilhassa alerjik genetik yatkınlık ve gerilim ile bu faktörler birararaya geldiğinde besinlere karşı bağışıklık sisteminin çok yanıtı-duyarlaşma gelişmektedir.
Toplumda besin alerjileri sıklığının % 50 arttığı görülmektedir.
Endişe verici bu durumdan genetiği ile oynanmış besinler, besin katkı hususları, boyalar, toksinler, kimyasallar ve metaller sorumlu tutulmaktadır. Bilhassa alerjik genetik yatkınlık ve gerilim ile bu faktörler birararaya geldiğinde besinlere karşı bağışıklık sisteminin çok yanıtı-duyarlaşma gelişmektedir.
Bağırsakların besinlerin sindirimi ve emilimi dışında kıymetli bir işlevi da savunma sistemidir. Bedeni koruyan bağışıklık hücrelerinin yaklaşık %70’i bağırsakta bulunur. Birebir vakitte bağırsak yüzeyi biyofilm denen faydalı bakterilerden oluşan kollayıcı bir katman ile kaplıdır. Alınan besinler sindirildiğinde faydalı olan besin unsurları, vitaminler ve mineraller bağırsaktan emilirken, yabancı unsurlar, toksinler, mikroplar bağırsak bariyeri ve bağışıklık hücreleri tarafından dışarı atılır, yok edilir. Lakin alerjenlere maruziyet devam ederse bağırsak bariyerinin ve bağışıklık hücrelerinin direnci kırılır, bağırsaklar çok geçirgen hale gelir ve bağışıklık hücrelerinin cevabı bozulur. “Aşırı geçirgen bağırsak sendromu” denen bu durumda bağışıklık hücreleri daha evvel tolerans gösterdiği birçok besine karşı çok reaksiyon-duyarlaşma gösterirken, yabancı unsurların bedene girişine de pürüz olamaz. Bağırsakta inflamasyon (bağışıklık sisteminin iltihabi reaksiyonu) gelişir, tüm bedeni tesirler ve vakit içinde otoimmün hastalıklar, romatizmal hastalıklar gelişmeye başlar.
Günümüzde her beş bireyden biri besin alerjisinden şikayet etmektedir.
Nikel içeren besinler alerji sebebi olabilir!
Sistemik nikel alerjisi özel bir “gıda alerji” cinsidir.
Çikolata, fındık, işlenmiş etler, meyvelerin kabukları, birtakım zerzevat çeşitleri, deniz kabukluları ve mutfakta kullandığımız kaplar nikel alerjisinden sorumlu tutulmaktadır. Araştırmalar toplumumuzda cilt tepkileri, egzema, döküntü, romatizma, otoimmün hastalıklar ve kronik yorgunluk sendromu üzere kronik iltihabi hastalıkların semptomlarında artış olduğunu göstermekte ve nikel suçlanan etkenler ortasında gösterilmektedir.
Semptomlar :
Hazımsızlık, şişkinlik, bağırsak problemleri
Ciltte döküntü, kaşıntı, kızarıklık
Baş ağrısı, migren
Yorgunluk, halsizlik (kronik yorgunluk sendromu)
Depresyon
Fibromiyalji (Kas ağrıları)
Yunanca Allos-> Yabancı sözcüğünden türetilmiştir.
Allerji
İmmun sistemin yabancı bir hususa karşı olağandışı yahut çok cevabı manasına gelmektedir.
Sebebini bilmediğimiz bağırsak sorunları, hazımsızlık, gaz, şişkinlik, baş ağrısı, yorgunluk, halsizlik, depresyon, kas-eklem ağrıları, ciltte döküntü üzere günümüzde yaygın rastlanan şikayetlerin nedeni olabilir.
Gecikmiş tip alerji olarak da bilinen hücresel tip alerjilerde belirtiler genel olarak alerjen ile temastan 1-2 gün sonra yahut daha geç ortaya çıkar. Bu nedenle besin ile şikayetler ortasında temas kurmak zordur.
Toplumda besin alerjileri sıklığının % 50 arttığı görülmektedir.
Endişe verici bu durumdan genetiği ile oynanmış besinler, besin katkı unsurları, boyalar, toksinler, kimyasallar ve metaller sorumlu tutulmaktadır. Bilhassa alerjik genetik yatkınlık ve gerilim ile bu faktörler birararaya geldiğinde besinlere karşı bağışıklık sisteminin çok yanıtı-duyarlaşma gelişmektedir.
Toplumda besin alerjileri sıklığının % 50 arttığı görülmektedir.
Endişe verici bu durumdan genetiği ile oynanmış besinler, besin katkı unsurları, boyalar, toksinler, kimyasallar ve metaller sorumlu tutulmaktadır. Bilhassa alerjik genetik yatkınlık ve gerilim ile bu faktörler birararaya geldiğinde besinlere karşı bağışıklık sisteminin çok yanıtı-duyarlaşma gelişmektedir.
Bağırsakların besinlerin sindirimi ve emilimi dışında değerli bir işlevi da savunma sistemidir. Bedeni koruyan bağışıklık hücrelerinin yaklaşık %70’i bağırsakta bulunur. Birebir vakitte bağırsak yüzeyi biyofilm denen faydalı bakterilerden oluşan hami bir katman ile kaplıdır. Alınan besinler sindirildiğinde faydalı olan besin hususları, vitaminler ve mineraller bağırsaktan emilirken, yabancı unsurlar, toksinler, mikroplar bağırsak bariyeri ve bağışıklık hücreleri tarafından dışarı atılır, yok edilir. Ama alerjenlere maruziyet devam ederse bağırsak bariyerinin ve bağışıklık hücrelerinin direnci kırılır, bağırsaklar çok geçirgen hale gelir ve bağışıklık hücrelerinin karşılığı bozulur. “Aşırı geçirgen bağırsak sendromu” denen bu durumda bağışıklık hücreleri daha evvel tolerans gösterdiği birçok besine karşı çok reaksiyon-duyarlaşma gösterirken, yabancı hususların bedene girişine de mani olamaz. Bağırsakta inflamasyon (bağışıklık sisteminin iltihabi reaksiyonu) gelişir, tüm bedeni tesirler ve vakit içinde otoimmün hastalıklar, romatizmal hastalıklar gelişmeye başlar.
Günümüzde her beş şahıstan biri besin alerjisinden şikayet etmektedir.
Nikel içeren besinler alerji sebebi olabilir!
Sistemik nikel alerjisi özel bir “gıda alerji” cinsidir.
Çikolata, fındık, işlenmiş etler, meyvelerin kabukları, birtakım zerzevat çeşitleri, deniz kabukluları ve mutfakta kullandığımız kaplar nikel alerjisinden sorumlu tutulmaktadır. Araştırmalar toplumumuzda cilt tepkileri, egzema, döküntü, romatizma, otoimmün hastalıklar ve kronik yorgunluk sendromu üzere kronik iltihabi hastalıkların semptomlarında artış olduğunu göstermekte ve nikel suçlanan etkenler ortasında gösterilmektedir.
Semptomlar :
Hazımsızlık, şişkinlik, bağırsak problemleri
Ciltte döküntü, kaşıntı, kızarıklık
Baş ağrısı, migren
Yorgunluk, halsizlik (kronik yorgunluk sendromu)
Depresyon
Fibromiyalji (Kas ağrıları)
Yunanca Allos-> Yabancı sözcüğünden türetilmiştir.
Allerji
İmmun sistemin yabancı bir hususa karşı olağandışı yahut çok karşılığı manasına gelmektedir.
Sebebini bilmediğimiz bağırsak sorunları, hazımsızlık, gaz, şişkinlik, baş ağrısı, yorgunluk, halsizlik, depresyon, kas-eklem ağrıları, ciltte döküntü üzere günümüzde yaygın rastlanan şikayetlerin nedeni olabilir.
Gecikmiş tip alerji olarak da bilinen hücresel tip alerjilerde belirtiler genel olarak alerjen ile temastan 1-2 gün sonra yahut daha geç ortaya çıkar. Bu nedenle besin ile şikayetler ortasında ilişki kurmak zordur.
Toplumda besin alerjileri sıklığının % 50 arttığı görülmektedir.
Endişe verici bu durumdan genetiği ile oynanmış besinler, besin katkı hususları, boyalar, toksinler, kimyasallar ve metaller sorumlu tutulmaktadır. Bilhassa alerjik genetik yatkınlık ve gerilim ile bu faktörler birararaya geldiğinde besinlere karşı bağışıklık sisteminin çok yanıtı-duyarlaşma gelişmektedir.
Toplumda besin alerjileri sıklığının % 50 arttığı görülmektedir.
Endişe verici bu durumdan genetiği ile oynanmış besinler, besin katkı hususları, boyalar, toksinler, kimyasallar ve metaller sorumlu tutulmaktadır. Bilhassa alerjik genetik yatkınlık ve gerilim ile bu faktörler birararaya geldiğinde besinlere karşı bağışıklık sisteminin çok yanıtı-duyarlaşma gelişmektedir.
Bağırsakların besinlerin sindirimi ve emilimi dışında kıymetli bir işlevi da savunma sistemidir. Bedeni koruyan bağışıklık hücrelerinin yaklaşık %70’i bağırsakta bulunur. Tıpkı vakitte bağırsak yüzeyi biyofilm denen faydalı bakterilerden oluşan gözetici bir katman ile kaplıdır. Alınan besinler sindirildiğinde faydalı olan besin unsurları, vitaminler ve mineraller bağırsaktan emilirken, yabancı hususlar, toksinler, mikroplar bağırsak bariyeri ve bağışıklık hücreleri tarafından dışarı atılır, yok edilir. Ama alerjenlere maruziyet devam ederse bağırsak bariyerinin ve bağışıklık hücrelerinin direnci kırılır, bağırsaklar çok geçirgen hale gelir ve bağışıklık hücrelerinin cevabı bozulur. “Aşırı geçirgen bağırsak sendromu” denen bu durumda bağışıklık hücreleri daha evvel tolerans gösterdiği birçok besine karşı çok reaksiyon-duyarlaşma gösterirken, yabancı unsurların bedene girişine de pürüz olamaz. Bağırsakta inflamasyon (bağışıklık sisteminin iltihabi reaksiyonu) gelişir, tüm bedeni tesirler ve vakit içinde otoimmün hastalıklar, romatizmal hastalıklar gelişmeye başlar.
Günümüzde her beş bireyden biri besin alerjisinden şikayet etmektedir.
Nikel içeren besinler alerji sebebi olabilir!
Sistemik nikel alerjisi özel bir “gıda alerji” tipidir.
Çikolata, fındık, işlenmiş etler, meyvelerin kabukları, kimi zerzevat çeşitleri, deniz kabukluları ve mutfakta kullandığımız kaplar nikel alerjisinden sorumlu tutulmaktadır. Araştırmalar toplumumuzda cilt tepkileri, egzema, döküntü, romatizma, otoimmün hastalıklar ve kronik yorgunluk sendromu üzere kronik iltihabi hastalıkların semptomlarında artış olduğunu göstermekte ve nikel suçlanan etkenler ortasında gösterilmektedir.
Semptomlar :
Hazımsızlık, şişkinlik, bağırsak problemleri
Ciltte döküntü, kaşıntı, kızarıklık
Baş ağrısı, migren
Yorgunluk, halsizlik (kronik yorgunluk sendromu)
Depresyon
Fibromiyalji (Kas ağrıları)
Yunanca Allos-> Yabancı sözcüğünden türetilmiştir.
Allerji
İmmun sistemin yabancı bir hususa karşı olağandışı yahut çok karşılığı manasına gelmektedir.
Sebebini bilmediğimiz bağırsak sorunları, hazımsızlık, gaz, şişkinlik, baş ağrısı, yorgunluk, halsizlik, depresyon, kas-eklem ağrıları, ciltte döküntü üzere günümüzde yaygın rastlanan şikayetlerin nedeni olabilir.
Gecikmiş tip alerji olarak da bilinen hücresel tip alerjilerde belirtiler genel olarak alerjen ile temastan 1-2 gün sonra yahut daha geç ortaya çıkar. Bu nedenle besin ile şikayetler ortasında temas kurmak zordur.
Toplumda besin alerjileri sıklığının % 50 arttığı görülmektedir.
Endişe verici bu durumdan genetiği ile oynanmış besinler, besin katkı hususları, boyalar, toksinler, kimyasallar ve metaller sorumlu tutulmaktadır. Bilhassa alerjik genetik yatkınlık ve gerilim ile bu faktörler birararaya geldiğinde besinlere karşı bağışıklık sisteminin çok yanıtı-duyarlaşma gelişmektedir.
Toplumda besin alerjileri sıklığının % 50 arttığı görülmektedir.
Endişe verici bu durumdan genetiği ile oynanmış besinler, besin katkı unsurları, boyalar, toksinler, kimyasallar ve metaller sorumlu tutulmaktadır. Bilhassa alerjik genetik yatkınlık ve gerilim ile bu faktörler birararaya geldiğinde besinlere karşı bağışıklık sisteminin çok yanıtı-duyarlaşma gelişmektedir.
Bağırsakların besinlerin sindirimi ve emilimi dışında kıymetli bir işlevi da savunma sistemidir. Bedeni koruyan bağışıklık hücrelerinin yaklaşık %70’i bağırsakta bulunur. Birebir vakitte bağırsak yüzeyi biyofilm denen faydalı bakterilerden oluşan esirgeyici bir katman ile kaplıdır. Alınan besinler sindirildiğinde faydalı olan besin unsurları, vitaminler ve mineraller bağırsaktan emilirken, yabancı hususlar, toksinler, mikroplar bağırsak bariyeri ve bağışıklık hücreleri tarafından dışarı atılır, yok edilir. Ama alerjenlere maruziyet devam ederse bağırsak bariyerinin ve bağışıklık hücrelerinin direnci kırılır, bağırsaklar çok geçirgen hale gelir ve bağışıklık hücrelerinin karşılığı bozulur. “Aşırı geçirgen bağırsak sendromu” denen bu durumda bağışıklık hücreleri daha evvel tolerans gösterdiği birçok besine karşı çok reaksiyon-duyarlaşma gösterirken, yabancı unsurların bedene girişine de pürüz olamaz. Bağırsakta inflamasyon (bağışıklık sisteminin iltihabi reaksiyonu) gelişir, tüm bedeni tesirler ve vakit içinde otoimmün hastalıklar, romatizmal hastalıklar gelişmeye başlar.
Günümüzde her beş bireyden biri besin alerjisinden şikayet etmektedir.
Nikel içeren besinler alerji sebebi olabilir!
Sistemik nikel alerjisi özel bir “gıda alerji” çeşididir.
Çikolata, fındık, işlenmiş etler, meyvelerin kabukları, birtakım zerzevat çeşitleri, deniz kabukluları ve mutfakta kullandığımız kaplar nikel alerjisinden sorumlu tutulmaktadır. Araştırmalar toplumumuzda cilt tepkileri, egzema, döküntü, romatizma, otoimmün hastalıklar ve kronik yorgunluk sendromu üzere kronik iltihabi hastalıkların semptomlarında artış olduğunu göstermekte ve nikel suçlanan etkenler ortasında gösterilmektedir.
Semptomlar :
Hazımsızlık, şişkinlik, bağırsak problemleri
Ciltte döküntü, kaşıntı, kızarıklık
Baş ağrısı, migren
Yorgunluk, halsizlik (kronik yorgunluk sendromu)
Depresyon
Fibromiyalji (Kas ağrıları)
Yunanca Allos-> Yabancı sözcüğünden türetilmiştir.
Allerji
İmmun sistemin yabancı bir unsura karşı olağandışı yahut çok cevabı manasına gelmektedir.
Sebebini bilmediğimiz bağırsak sorunları, hazımsızlık, gaz, şişkinlik, baş ağrısı, yorgunluk, halsizlik, depresyon, kas-eklem ağrıları, ciltte döküntü üzere günümüzde yaygın rastlanan şikayetlerin nedeni olabilir.
Gecikmiş tip alerji olarak da bilinen hücresel tip alerjilerde belirtiler genel olarak alerjen ile temastan 1-2 gün sonra yahut daha geç ortaya çıkar. Bu nedenle besin ile şikayetler ortasında irtibat kurmak zordur.
Toplumda besin alerjileri sıklığının % 50 arttığı görülmektedir.
Endişe verici bu durumdan genetiği ile oynanmış besinler, besin katkı hususları, boyalar, toksinler, kimyasallar ve metaller sorumlu tutulmaktadır. Bilhassa alerjik genetik yatkınlık ve gerilim ile bu faktörler birararaya geldiğinde besinlere karşı bağışıklık sisteminin çok yanıtı-duyarlaşma gelişmektedir.
Toplumda besin alerjileri sıklığının % 50 arttığı görülmektedir.
Endişe verici bu durumdan genetiği ile oynanmış besinler, besin katkı hususları, boyalar, toksinler, kimyasallar ve metaller sorumlu tutulmaktadır. Bilhassa alerjik genetik yatkınlık ve gerilim ile bu faktörler birararaya geldiğinde besinlere karşı bağışıklık sisteminin çok yanıtı-duyarlaşma gelişmektedir.
Bağırsakların besinlerin sindirimi ve emilimi dışında değerli bir işlevi da savunma sistemidir. Bedeni koruyan bağışıklık hücrelerinin yaklaşık %70’i bağırsakta bulunur. Tıpkı vakitte bağırsak yüzeyi biyofilm denen faydalı bakterilerden oluşan hami bir katman ile kaplıdır. Alınan besinler sindirildiğinde faydalı olan besin hususları, vitaminler ve mineraller bağırsaktan emilirken, yabancı unsurlar, toksinler, mikroplar bağırsak bariyeri ve bağışıklık hücreleri tarafından dışarı atılır, yok edilir. Lakin alerjenlere maruziyet devam ederse bağırsak bariyerinin ve bağışıklık hücrelerinin direnci kırılır, bağırsaklar çok geçirgen hale gelir ve bağışıklık hücrelerinin cevabı bozulur. “Aşırı geçirgen bağırsak sendromu” denen bu durumda bağışıklık hücreleri daha evvel tolerans gösterdiği birçok besine karşı çok reaksiyon-duyarlaşma gösterirken, yabancı unsurların bedene girişine de mahzur olamaz. Bağırsakta inflamasyon (bağışıklık sisteminin iltihabi reaksiyonu) gelişir, tüm bedeni tesirler ve vakit içinde otoimmün hastalıklar, romatizmal hastalıklar gelişmeye başlar.
Günümüzde her beş şahıstan biri besin alerjisinden şikayet etmektedir.
Nikel içeren besinler alerji sebebi olabilir!
Sistemik nikel alerjisi özel bir “gıda alerji” tipidir.
Çikolata, fındık, işlenmiş etler, meyvelerin kabukları, kimi zerzevat çeşitleri, deniz kabukluları ve mutfakta kullandığımız kaplar nikel alerjisinden sorumlu tutulmaktadır. Araştırmalar toplumumuzda cilt tepkileri, egzema, döküntü, romatizma, otoimmün hastalıklar ve kronik yorgunluk sendromu üzere kronik iltihabi hastalıkların semptomlarında artış olduğunu göstermekte ve nikel suçlanan etkenler ortasında gösterilmektedir.
Semptomlar :
Hazımsızlık, şişkinlik, bağırsak problemleri
Ciltte döküntü, kaşıntı, kızarıklık
Baş ağrısı, migren
Yorgunluk, halsizlik (kronik yorgunluk sendromu)
Depresyon
Fibromiyalji (Kas ağrıları)
